Destiny İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Destiny İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Destiny

Destiny Türkçe anlamı olarak “kader” veya “ölüme mahkumiyet” anlamına gelir.

Örnek cümleler:

1. My destiny was to become a doctor, and I pursued that goal relentlessly. (Kaderim doktor olmaktı ve bu hedefe kararlılıkla ilerledim.)
2. No one knows what destiny has in store for us. (Kimse neyin kaderimizde olduğunu bilmiyor.)
3. Despite his best efforts, he couldn’t change his destiny. (En iyi çabalarına rağmen, kaderini değiştiremedi.)
4. Many people believe that our destiny is predetermined. (Birçok insan kaderimizin önceden belirlendiğine inanıyor.)
5. She felt that her destiny was calling her to a different path in life. (Kaderinin hayatında farklı bir yola çağırdığını hissetti.)
6. Sometimes destiny can be cruel and unfair. (Bazen kader acımasız ve adil olmayabilir.)
7. He believed that he was destined for greatness. (Büyüklüğe doğru kaderinin onu yönlendirdiğine inanıyordu.)
8. Destiny brought us together. (Kader bizi bir araya getirdi.)
9. She felt that she was living her destiny. (Kaderini yaşıyormuş gibi hissetti.)
10. He knew that he had to fulfill his destiny, no matter what the cost. (Maliyet ne olursa olsun, kaderini yerine getirmesi gerektiğini biliyordu.)
11. Sometimes we have to accept our destiny, even if it’s not what we wanted. (Bazen istemediğimiz şey olsa bile kaderimizi kabul etmeliyiz.)
12. She was resigned to her destiny. (Kaderine boyun eğmişti.)
13. He believed that his destiny was written in the stars. (Kaderinin yıldızlarda yazılı olduğuna inanıyordu.)
14. She felt that her destiny was intertwined with his. (Kaderinin onunkiyle iç içe geçtiğini hissetti.)
15. Destiny can be a powerful force in our lives. (Kader hayatımızda güçlü bir etken olabilir.)
16. He refused to let his destiny be determined by others. (Kaderini başkalarının belirlemesine izin vermedi.)
17. Destiny can be a source of inspiration. (Kader il

ham kaynak olabilir.)
18. She believed that her destiny was to help others. (Başkalarına yardım etmek kaderiymiş gibi hissetti.)

19. Destiny is something that we all have to face eventually. (Kader, eninde sonunda hepsimizin karşılaşacağı bir şeydir.)
20. He wondered if his destiny would ever lead him to happiness. (Kaderinin onu mutluluğa götürüp götürmeyeceğini merak etti.)