Descend İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Descend İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Descend

Descend, aşağıya inmek anlamına gelir. Genellikle yüksekten düşmek, iniş yapmak veya bir yerden diğerine inmek için kullanılır.

1. I had to descend the steep stairs carefully. (Dik merdivenleri dikkatlice inmek zorunda kaldım.)
2. The plane started to descend rapidly. (Uçak hızla alçalmaya başladı.)
3. The hikers began to descend the mountain. (Yürüyüşçüler dağdan inmeye başladı.)
4. The elevator began to descend to the ground floor. (Asansör zemine inmeye başladı.)
5. The sun began to descend below the horizon. (Güneş ufuk çizgisinin altına inmeye başladı.)
6. The prices will descend as demand decreases. (Talep azaldıkça fiyatlar düşecek.)
7. The diver slowly descended into the water. (Dalışçı yavaşça suya indi.)
8. The car began to descend the winding road. (Araba virajlı yolu inmeye başladı.)
9. The balloon slowly descended to the ground. (Balon yavaşça yere indi.)
10. The stairs descend into a dark basement. (Merdivenler karanlık bir bodruma iner.)
11. The temperature will descend below freezing tonight. (Bu gece sıcaklık donma noktasının altına düşecek.)
12. The helicopter began to descend towards the landing pad. (Helikopter iniş pistine doğru alçalmaya başladı.)
13. The waterfall descends down the rocky cliff. (Şelale kayalık uçuruma doğru aşağıya iniyor.)
14. The mountain trail descends steeply into the valley. (Dağ yolu dik bir şekilde vadide aşağı iniyor.)
15. The population of the city has been descending for the past decade. (Şehir nüfusu son on yılda azalmaya devam ediyor.)
16. The elevator will descend to the basement level. (Asansör bodrum seviyesine inecek.)
17. The airplane began to descend towards the runway. (Uçak pistine doğru alçalmaya başladı.)
18. The river descends through the gorge. (Nehir vadiden aşağı doğru akar.)
19. The sun descended behind the mountains, casting a shadow over the valley. (Güneş dağların arkasına doğru indi ve vadide gölge oluştu.)
20. The escalator descended to the lower level of the shopping center. (Yürüyen merdiven alışveriş merkezinin alt katlarına indi.)

21. The hot air balloon slowly descended over the fields. (Sıcak hava balonu tarlaların üzerine yavaşça indi.)
22. The drone descended to capture a better view of the landscape. (Drone manzarayı daha iyi görmek için alçalarak indi.)
23. The diver had to descend deeper to reach the wrecked ship. (Dalışçı, enkaz halindeki gemiye ulaşmak için daha derine inmek zorunda kaldı.)
24. The ski slope descends sharply down the mountain. (Kayak pisti dağın dik yamaçlarından aşağı doğru iner.)
25. The hiker descended the rocky trail cautiously. (Yürüyüşçü kayalık patikayı dikkatli bir şekilde indi.)
26. The elevator slowly descended to the parking garage. (Asansör park garajına yavaşça indi.)
27. The train began to descend into the tunnel. (Tren tünele doğru alçalmaya başladı.)
28. The temperature will descend rapidly during the cold front. (Soğuk cephe boyunca sıcaklık hızla düşecek.)
29. The athletes had to descend the stairs before entering the field. (Sporcular sahaya girmeden önce merdivenleri inmek zorunda kaldılar.)
30. The water level in the river descends during the dry season. (Kurak mevsimde nehirdeki su seviyesi düşer.)