Demure İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Demure İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Demure Nedir?

Demure, sakin ve ağırbaşlı davranan, içine kapanık ve utangaç bir şekilde hareket eden kişileri tanımlayan bir sıfattır.

Örnek Cümleler:

  1. She was always demure and reserved, never one to seek attention. (O her zaman sakin ve çekingen oldu, asla dikkat çekmek için uğraşmadı.)
  2. Her demure nature made it difficult for her to speak up in public. (Onun sakin yapısı, kamusal alanda konuşmaya cesaret etmesini zorlaştırdı.)
  3. The demure girl blushed when she was complimented. (Utangaç kız, övüldüğünde yüzü kızardı.)
  4. He wore a demure suit to the job interview. (İş görüşmesine sade bir takım elbise giydi.)
  5. The demure smile on her face showed she was happy but also reserved. (Yüzündeki sakin gülümseme, mutlu olduğunu ama aynı zamanda içine kapanık olduğunu gösterdi.)
  6. She had a demure personality but a wild sense of humor. (Sakin bir kişiliği vardı ama yabani bir mizah anlayışı vardı.)
  7. The demure bride blushed when her groom kissed her. (Utangaç gelin, damadın onu öptüğünde yüzü kızardı.)
  8. She spoke in a demure tone, barely above a whisper. (Sesi hafif bir fısıltıdan bile zor duyulacak kadar sakin bir tonla konuştu.)
  9. The demure colors of the painting gave it a peaceful feeling. (Tablonun sakin renkleri, ona huzurlu bir his verdi.)
  10. She was demure in her dress, wearing a simple black dress with no flashy accessories. (Giysisinde de sade bir tarz benimseyerek, gösterişli aksesuarlardan uzak durdu.)
  11. The demure librarian shushed the noisy children. (Utangaç kütüphaneci, gürültülü çocukları susturdu.)
  12. He was demure in his response, giving a polite but vague answer. (Cevabında da sade bir tavır sergileyerek, kibar ama belirsiz bir cevap verdi.)
  13. The demure actress gave a powerful performance on stage. (Sahneye çıkıp etkileyici bir performans sergiledi.)
  14. Her demure behavior at the party made her stand out among the louder guests. (Partideki sakin davranışı, diğer daha gürültülü misafirler arasında öne çıkmasını sağladı.)
  15. The demure flowers added a touch of elegance to the room. (Sakin çiçekler, odaya bir dokunuş zarafet kattı.)
  16. She demurely refused the offer, not wanting to seem greedy. (Cimri görünmek istemediği için, teklifi sakin bir şekilde reddetti.)
  17. The demure cat watched the birds from afar. (Sakin kedi, kuşları uzaktan izledi.)
  1. The demure student never raised her hand in class, but always had the right answer when called upon. (Sınıfta asla elini kaldırmayan, ancak kendisine sorulduğunda her zaman doğru cevabı olan sakin öğrenci.)
  2. He was demure in his approach to the problem, carefully considering all options before making a decision. (Soruna yaklaşımında da sakin bir tavır sergileyerek, karar vermeden önce tüm seçenekleri dikkatle düşündü.)
  3. The demure woman’s modesty and gracefulness earned her many admirers. (Utangaç kadının mütevazılığı ve zarafeti, ona birçok hayran kazandırdı.)

(Türkçe Karşılıklarını yazdığımız cümleler İngilizce olarak kalın ve mavi renkle vurgulanmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.