Demilitarize İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Demilitarize İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Demilitarize Nedir?

Demilitarize, bir bölgeyi veya ülkeyi askeri güçlerden arındırmak anlamına gelir.

Örnek cümleler:

1. The government decided to demilitarize the disputed region to avoid any further conflicts. (Hükümet, herhangi bir daha fazla çatışmayı önlemek için tartışmalı bölgeyi askerlerden arındırmaya karar verdi.)
2. The treaty signed between the two countries required both sides to demilitarize the border. (İki ülke arasında imzalanan antlaşma, her iki tarafın da sınırı askerlerden arındırmasını gerektiriyordu.)
3. The United Nations urged the warring parties to demilitarize the conflict zone immediately. (Birleşmiş Milletler, savaşan tarafları çatışma bölgesini derhal askerlerden arındırmaya çağırdı.)
4. The town was demilitarized after the ceasefire agreement was signed. (Ateşkes anlaşması imzalandıktan sonra kasaba askerlerden arındırıldı.)
5. The government promised to demilitarize the police force and make it more accountable to the people. (Hükümet, polis gücünü askerlerden arındıracağına ve halka daha hesap verebilir hale getireceğine söz verdi.)
6. The demilitarization of the country’s nuclear weapons program was a major breakthrough in international relations. (Ülkenin nükleer silah programının askerlerden arındırılması, uluslararası ilişkilerde önemli bir ilerleme kaydedildi.)
7. The demilitarization of the border zone helped to reduce tension between the two countries. (Sınır bölgesinin askerlerden arındırılması, iki ülke arasındaki gerilimi azaltmaya yardımcı oldu.)
8. The demilitarization of the police force was one of the demands of the protesters. (Polis gücünün askerlerden arındırılması, protestocuların taleplerinden biriydi.)
9. The demilitarization of the region allowed civilians to return to their homes. (Bölgenin askerlerden arındırılması, sivillerin evlerine geri dönmesine izin verdi.)
10. The government’s plan to demilitarize the military-industrial complex was met with resistance from some quarters. (Hükümetin askeri sanayi kompleksini askerlerden arındırma planı, bazı çevrelerden direnişle karşılandı.)
11. The demilitarization of the economy was seen as

a necessary step towards peace and stability in the region. (Ekonominin askerlerden arındırılması, bölgede barış ve istikrar için gereken bir adım olarak görüldü.)
12. The demilitarization of the border was a key condition for the two sides to resume peace talks. (Sınırın askerlerden arındırılması, iki tarafın barış görüşmelerini yeniden başlatması için önemli bir koşuldur.)

13. The demilitarization of the area was a complex process that required the cooperation of all parties involved. (Bölgenin askerlerden arındırılması, tüm tarafların işbirliği gerektiren karmaşık bir süreçti.)
14. The demilitarization of the region would require the relocation of military personnel and equipment. (Bölgenin askerlerden arındırılması, askeri personel ve ekipmanın yeniden konumlandırılmasını gerektirecekti.)
15. The demilitarization of the country’s nuclear arsenal was a significant step towards disarmament. (Ülkenin nükleer silah stokunun askerlerden arındırılması, silahsızlanma açısından önemli bir adımdı.)
16. The demilitarization of the conflict zone would help to create a conducive environment for negotiations. (Çatışma bölgesinin askerlerden arındırılması, müzakereler için uygun bir ortamın oluşmasına yardımcı olacaktır.)
17. The demilitarization of the border would help to build confidence between the two countries. (Sınırın askerlerden arındırılması, iki ülke arasında güven inşa etmeye yardımcı olacaktır.)
18. The demilitarization of the region was a key demand of the international community. (Bölgenin askerlerden arındırılması, uluslararası toplumun önemli bir talebiydi.)
19. The demilitarization of the police force was necessary to restore public trust in law enforcement. (Polis gücünün askerlerden arındırılması, yasal yürütme güvenini yeniden kazanmak için gereklidir.)
20. The demilitarization of the disputed territory was a key step towards resolving the long-standing conflict. (Tartışmalı bölgenin askerlerden arındırılması, uzun süredir devam eden çatışmanın çözümü için önemli bir adımdı.)