Delusion İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Delusion İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Delusion Nedir?

Delüzyon, gerçek olmayan bir inanca sahip olma durumudur. Bu inançlar, kişinin yaşamını olumsuz etkileyebilir ve genellikle gerçek dışıdır.

Örnek Cümleler:

1. She is under the delusion that she is a princess. (O, kendisinin bir prenses olduğu yanılgısı altındadır.)
2. He suffered from delusions after the accident. (Kazadan sonra yanılgılar yaşadı.)
3. It’s a delusion to think that money can buy happiness. (Para ile mutluluğu satın alabileceğine inanmak bir yanılgıdır.)
4. The patient is experiencing delusions of grandeur. (Hasta, büyüklük yanılgıları yaşıyor.)
5. The cult leader used delusion to control his followers. (Tarikat lideri, takipçilerini kontrol etmek için yanılgı kullanmıştı.)
6. The idea that the earth is flat is a delusion. (Dünyanın düz olduğu fikri bir yanılgıdır.)
7. She is laboring under the delusion that she can quit her job anytime she wants. (İstediği zaman işinden istifa edebileceği yanılgısı altındadır.)
8. His delusion caused him to act irrationally. (Onun yanılgısı, mantıksız davranmasına neden oldu.)
9. The delusion that he was being watched made him paranoid. (İzlenildiğine dair yanılgısı, onu paranoid yaptı.)
10. The patient’s delusions were so severe that he required hospitalization. (Hastanın yanılgıları o kadar şiddetliydi ki hastaneye yatışı gerekti.)
11. She had a delusion that her husband was cheating on her. (Kocasının kendisini aldattığına dair bir yanılgısı vardı.)
12. His delusion about his own abilities prevented him from seeking help. (Kendi yetenekleri hakkındaki yanılgısı, yardım aramaktan vazgeçmesine neden oldu.)
13. The delusion that he was invincible led to his downfall. (Yenilmez olduğuna dair yanılgısı, onun düşüşüne yol açtı.)
14. She had a delusion that aliens were trying to abduct her. (Uzaylıların kendisini kaçırmaya çalıştığına dair bir yanılgısı vardı.)
15. His delusion that he could fly led to a dangerous situation. (Uçabileceği yanılgısı, tehlikeli bir duruma yol açtı.)
16. The delusion that he was a famous actor led to his embarrassing behavior. (Ünlü bir oyuncu olduğuna dair yanılgısı, utandırıcı davranışlara yol açtı.)
17. The delusion that he was a prophet led to a large following. (Bir peygamber olduğuna dair yanılgısı, büyük bir takipçi kitlesine sahip olmasına neden oldu.)
18. The patient’s delusions caused

  1. The patient’s delusions caused him to isolate himself from others. (Hastanın yanılgıları, kendisini diğer insanlardan izole etmesine neden oldu.)
  2. The delusion that he was being controlled by the government led him to extreme behavior. (Hükümet tarafından kontrol edildiğine dair yanılgısı, aşırı davranışlara yol açtı.)
  3. Her delusion that her loved ones were plotting against her caused her to distance herself from them. (Sevdiklerinin kendisi aleyhinde bir plan yaptığına dair yanılgısı, onun onlardan uzaklaşmasına neden oldu.)

(Türkçe çeviriler kalın olarak yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.