Delinquent İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Delinquent İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Delinquent Nedir?

Delinquent kelimesi Türkçede “suçlu, suça karışmış, sorumsuz” gibi anlamlara gelir. Bu kelime genellikle gençlerin kötü davranışları veya yasa dışı eylemleri için kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. She was arrested for delinquent behavior last night. (Dün gece suçlu davranışları nedeniyle tutuklandı.)
  2. The school is trying to prevent delinquent behavior among its students. (Okul öğrencileri arasında suçlu davranışları önlemeye çalışıyor.)
  3. He was a delinquent youth, always getting into trouble. (O, her zaman sorunlarla karşı karşıya kalan bir suçlu gençti.)
  4. The government is taking steps to reduce delinquency rates. (Hükümet, suç oranlarını azaltmak için adımlar atıyor.)
  5. She was sentenced to probation for her delinquent behavior. (Suçlu davranışları nedeniyle koşullu olarak cezalandırıldı.)
  6. The police department is working to address delinquency in the community. (Polis departmanı toplumda suçluluğu ele almak için çalışıyor.)
  7. He was labeled a delinquent after being caught stealing. (Çalma suçu işledikten sonra bir suçlu olarak etiketlendi.)
  8. The delinquent behavior of some students is disrupting the learning environment. (Bazı öğrencilerin suçlu davranışları öğrenme ortamını bozuyor.)
  9. The delinquent child was placed in a juvenile detention center. (Suçlu çocuk gençlik hapisanesine yerleştirildi.)
  10. The parents were concerned about their son’s delinquent behavior. (Ebeveynler, oğullarının suçlu davranışlarından endişe ediyorlardı.)
  11. She was able to turn her life around after a period of delinquency. (Bir dönem suçlu davranışlarda bulunduktan sonra hayatını değiştirmeyi başardı.)
  12. The delinquent teenager was expelled from school. (Suçlu genç, okuldan atıldı.)
  13. The judge ordered the delinquent to pay restitution to the victim. (Yargıç, suçlunun mağdureye tazminat ödemesini emretti.)
  14. The delinquent youth program aims to help troubled teens turn their lives around. (Suçlu genç programı, sorunlu gençlere hayatlarını değiştirme konusunda yardımcı olmayı amaçlamaktadır.)
  15. His delinquent behavior led to his expulsion from the sports team. (Suçlu davranışları, spor takımından atılmasına neden oldu.)
  16. The community is coming together to address delinquency and crime. (Toplum, suçluluğu ve suçları ele almak için bir araya geliyor.)
  17. The delinquent was given community service as part of his sentence. (Suçlu, cezasının bir

parçası olarak toplum hizmeti vermesi istendi.)
18. The school counselor works with delinquent students to help them make better choices. (Okul danışmanı, suçlu öğrencilerle çalışarak daha iyi seçimler yapmalarına yardımcı olur.)

  1. The delinquent’s parents were called to a meeting with school officials to discuss their child’s behavior. (Suçlu çocuğun ebeveynleri, çocuklarının davranışını tartışmak için okul yetkilileriyle bir toplantıya çağrıldı.)
  2. The community is taking a proactive approach to prevent delinquency and promote positive behaviors. (Toplum, suçluluğu önlemek ve olumlu davranışları teşvik etmek için proaktif bir yaklaşım benimsiyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.