Delectation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Delectation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Delectation

Delectation, zevk veya keyif anlamına gelen bir İngilizce kelime.

Örnek cümleler:

  1. I take great delectation in reading books. (Kitap okumaktan büyük zevk alırım.)
  2. Her delectation is playing the piano. (Onun zevki piyano çalmaktır.)
  3. She watched the sunset with delectation. (O, gün batımını zevkle izledi.)
  4. The children were filled with delectation as they played in the park. (Çocuklar parkta oynarken zevkle doluydular.)
  5. Eating chocolate brings him immense delectation. (Çikolata yemek ona büyük zevk verir.)
  6. The concert was a delectation to the ears. (Konsert kulaklara zevk verdi.)
  7. Traveling to new places gives me delectation. (Yeni yerlere seyahat etmek bana zevk verir.)
  8. He watched the birds with delectation as they flew overhead. (Kuşlar başının üstünden uçarken onları zevkle izledi.)
  9. She finds delectation in gardening. (O, bahçe işleri yapmaktan zevk alır.)
  10. The warm sunshine brought delectation to their faces. (Sıcak güneş onların yüzlerine zevk verdi.)
  11. Listening to music is a delectation for many people. (Müzik dinlemek birçok insan için bir zevktir.)
  12. She took delectation in cooking for her family. (Ailesi için yemek yapmaktan zevk aldı.)
  13. Reading a good book is a delectation for the mind. (İyi bir kitap okumak zihin için bir zevktir.)
  14. The cool breeze brought delectation to their senses. (Serin esinti duyularına zevk verdi.)
  15. Watching a movie is a delectation for many people. (Film izlemek birçok insan için bir zevktir.)
  16. He found delectation in painting landscapes. (Manzara resimleri yapmaktan zevk buldu.)
  17. The smell of fresh baked bread brought delectation to their noses. (Taze pişmiş ekmek kokusu burunlarına zevk verdi.)
  18. She takes delectation in running every morning. (Her sabah koşmaktan z

evk alır.)
19. The art exhibit was a delectation for the eyes. (Sanat sergisi gözlere zevk verdi.)

  1. He felt a sense of delectation as he watched his favorite team win the game. (Favori takımının oyunu kazanmasını izlerken bir zevk duygusu hissetti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.