Deft İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deft İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deft Nedir?

Deft, Türkçede “çevik, çabuk ve hızlı” gibi anlamlara gelen bir sıfat olarak kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. She showed deft skills in solving the puzzle. (O, bulmacayı çözmede çevik becerilerini gösterdi.)
2. The deft movements of the gymnast impressed the audience. (Jimnastikçinin çabuk hareketleri seyircileri etkiledi.)
3. The chef used deft hands to prepare the meal. (Şef, yemeği hazırlamak için çevik ellerini kullandı.)
4. The football player demonstrated deft footwork during the game. (Futbolcu, oyunda çabuk ayak hareketleri sergiledi.)
5. The artist’s deft brushstrokes brought the painting to life. (Sanatçının çevik fırça darbeleri resmi canlandırdı.)
6. She handled the difficult situation with deft diplomacy. (O, zor durumu çevik diplomasi ile yönetti.)
7. The surgeon’s deft hands saved the patient’s life. (Cerrahın çevik elleri hastanın hayatını kurtardı.)
8. The pilot’s deft maneuvers prevented a crash. (Pilotun çevik manevraları bir çarpışmayı önledi.)
9. The musician’s deft fingers danced across the piano keys. (Müzisyenin çevik parmakları piyano tuşları üzerinde dans etti.)
10. The waiter served the food with deft precision. (Garson yemekleri çevik bir hassasiyetle servis etti.)
11. The boxer’s deft footwork helped him avoid punches. (Boksörün çevik ayak hareketleri ona yumruklardan kaçınmasına yardımcı oldu.)
12. The writer used deft language to convey her message. (Yazar, mesajını iletmek için çevik bir dil kullandı.)
13. The thief used deft skills to pick the lock. (Hırsız, kilidi açmak için çevik becerilerini kullandı.)
14. The dancer’s deft movements mesmerized the audience. (Dansçının çevik hareketleri seyircileri kendine hayran bıraktı.)
15. The software developer showed deft programming skills. (Yazılım geliştirici, çevik programlama becerilerini gösterdi.)
16. The carpenter’s deft hands crafted a beautiful table. (Marangozun çevik elleri güzel bir masa yaptı.)
17. The athlete’s deft coordination helped him win the race. (Sporcu, çevik koordinasyonu sayesinde yarışı kazandı.)
18. The teacher used deft strategies to engage her students. (Öğretmen, öğrencilerini ilgilendirmek için çevik stratejiler kullandı.)
19. The photographer captured the moment with deft timing. (Fotoğrafçı, çevik zamanlamasıyla anı yakaladı.)
20. The mechanic’s deft hands fixed the car quickly. (Tamircinin çevik elleri arabay

tamir etti ve hızlıca düzeltti.)

Bu cümlelerde deft kelimesi, farklı alanlarda kullanılmış ve her seferinde çeviklik, hız ve beceri anlamında kullanılmıştır.