Definitely İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Definitely İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Definition:

Definitely means without doubt or certainly. It is used to express certainty or firmness about something.

Examples:

1. I will definitely attend the party tonight. (Bu gece partiye kesinlikle katılacağım.)
2. She definitely knows how to play the guitar. (O, gitar çalmayı kesinlikle biliyor.)
3. He will definitely win the game. (Oyunu kesinlikle kazanacak.)
4. The movie was definitely not worth the price of the ticket. (Film, bilet fiyatına kesinlikle değmezdi.)
5. I definitely need a vacation. (Kesinlikle bir tatil ihtiyacım var.)
6. The cake definitely needs more sugar. (Pastanın kesinlikle daha fazla şeker ihtiyacı var.)
7. The decision was definitely the right one. (Karar kesinlikle doğruydu.)
8. The weather will definitely be good tomorrow. (Hava yarın kesinlikle iyi olacak.)
9. I definitely saw him leave the building. (Onu binadan kesinlikle çıkarken gördüm.)
10. She definitely didn’t enjoy the movie. (O, filmden kesinlikle keyif almadı.)
11. The team will definitely make it to the playoffs. (Takım kesinlikle playoff’lara kalacak.)
12. I definitely recommend this restaurant. (Bu restoranı kesinlikle öneririm.)
13. He definitely needs to improve his communication skills. (O, kesinlikle iletişim becerilerini geliştirmesi gerekiyor.)
14. The book was definitely worth the read. (Kitap, kesinlikle okunmaya değerdi.)
15. They definitely need to work on their time management skills. (Onların kesinlikle zaman yönetimi becerileri üzerinde çalışmaları gerekiyor.)
16. The concert was definitely the best one I’ve ever been to. (Konser kesinlikle gittiğim en iyi konserdi.)
17. The new product will definitely be a game changer. (Yeni ürün kesinlikle oyunun kurallarını değiştirecek.)
18. We definitely don’t want to be late for the meeting. (Toplantıya geç kalmak kesinlikle istemiyoruz.)
19. The hotel definitely exceeded our expectations. (Otel kesinlikle beklentilerimizi aştı.)
20. She definitely deserves a promotion. (O, kesinlikle terfi etmeyi hak ediyor.)

21. The traffic will definitely be heavy during rush hour. (Trafik, iş saatlerinde kesinlikle yoğun olacak.)
22. He definitely needs to apologize for what he said. (O, söylediği şey için kesinlikle özür dilemesi gerekiyor.)
23. The painting is definitely a masterpiece. (Tablo kesinlikle bir başyapıt.)
24. We definitely need to find a solution to this problem. (Bu soruna kesinlikle bir çözüm bulmamız gerekiyor.)
25. The concert tickets are definitely sold out. (Konser biletleri kesinlikle tükendi.)
26. She definitely has a talent for writing. (O, kesinlikle yazma yeteneğine sahip.)
27. The project will definitely take longer than expected. (Proje, beklenenden daha uzun sürecektir.)
28. He definitely has a point in his argument. (O, argümanında kesinlikle bir noktaya değindi.)
29. The dress definitely suits you. (Elbise, kesinlikle sana uygun.)
30. We definitely can’t ignore the problem any longer. (Sorunu kesinlikle daha fazla görmezden gelemeyiz.)