Defer To İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Defer To İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Defer to kelimesinin Türkçe anlamı: Birinin otoritesine ya da kararına saygı göstermek, onun önceliğine özen göstermek, onun kararına uymak.

Örnek Cümleler:

1. I always defer to my boss’s judgment. (Patronumun kararına her zaman uyarım.)
2. We should defer to the experts in this matter. (Bu konuda uzmanlara öncelik vermemiz gerekiyor.)
3. The team decided to defer to the captain’s decision. (Takım, kaptanın kararına uymaya karar verdi.)
4. I usually defer to my wife’s taste in music. (Müzik zevkine genellikle eşimin öncelik veririm.)
5. As a new employee, I prefer to defer to my more experienced colleagues. (Yeni bir çalışan olarak, daha tecrübeli meslektaşlarıma öncelik veriyorum.)
6. We should defer to the wishes of the majority. (Çoğunluğun isteklerine öncelik vermemiz gerekiyor.)
7. The company will defer to the regulations set forth by the government. (Şirket, hükümet tarafından belirlenen düzenlemelere uyacak.)
8. I always defer to my parents’ advice. (Ebeveynlerimin tavsiyelerine her zaman öncelik veririm.)
9. The committee decided to defer to the chairman’s opinion. (Komite, başkanın fikrine uymaya karar verdi.)
10. It’s important to defer to the rules and regulations of the workplace. (İş yerinin kurallarına ve düzenlemelerine öncelik vermek önemlidir.)
11. As a teacher, I always defer to the needs of my students. (Bir öğretmen olarak, her zaman öğrencilerimin ihtiyaçlarına öncelik veririm.)
12. The company will defer to the judgment of its legal team. (Şirket, yasal ekibinin kararına saygı gösterecek.)
13. We should defer to the wishes of the customer. (Müşterinin isteklerine öncelik vermemiz gerekiyor.)
14. The company will defer to the policies set forth by the board of directors. (Şirket, yönetim kurulu tarafından belirlenen politikalara uyacaktır.)
15. As a team leader, I always defer to the opinions of my team members. (Bir takım lideri olarak, her zaman takım üyelerimin fikirlerine öncelik veririm.)
16. The company will defer to the advice of its financial advisors. (Şirket, finansal danışmanlarının tavsiyelerine saygı gösterecek.)
17. We should defer to the decision of the court. (Mahkemenin kararına uymamız gerekiyor.)
18. The company will defer to the guidelines set forth by the industry standards. (Şirket, endüstri standartları tarafından belirlenen yönergeleri takip edecek.)
19. As a manager, I always defer to the expertise of my team members. (Bir yönetici olarak, her zaman takım üyelerimin uzmanlığı

20. The team decided to defer to the coach’s strategy for the game. (Takım, oyun için antrenörün stratejisine uymaya karar verdi.)

Türkçe Karşılıklar:

1. Patronumun kararına her zaman uyarım.
2. Bu konuda uzmanlara öncelik vermemiz gerekiyor.
3. Takım, kaptanın kararına uymaya karar verdi.
4. Müzik zevkine genellikle eşimin öncelik veririm.
5. Yeni bir çalışan olarak, daha tecrübeli meslektaşlarıma öncelik veriyorum.
6. Çoğunluğun isteklerine öncelik vermemiz gerekiyor.
7. Şirket, hükümet tarafından belirlenen düzenlemelere uyacak.
8. Ebeveynlerimin tavsiyelerine her zaman öncelik veririm.
9. Komite, başkanın fikrine uymaya karar verdi.
10. İş yerinin kurallarına ve düzenlemelerine öncelik vermek önemlidir.
11. Bir öğretmen olarak, her zaman öğrencilerimin ihtiyaçlarına öncelik veririm.
12. Şirket, yasal ekibinin kararına saygı gösterecek.
13. Müşterinin isteklerine öncelik vermemiz gerekiyor.
14. Şirket, yönetim kurulu tarafından belirlenen politikalara uyacaktır.
15. Bir takım lideri olarak, her zaman takım üyelerimin fikirlerine öncelik veririm.
16. Şirket, finansal danışmanlarının tavsiyelerine saygı gösterecek.
17. Mahkemenin kararına uymamız gerekiyor.
18. Şirket, endüstri standartları tarafından belirlenen yönergeleri takip edecek.
19. Bir yönetici olarak, her zaman takım üyelerimin uzmanlığına öncelik veririm.
20. Takım, oyun için antrenörün stratejisine uymaya karar verdi.