Deeply İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deeply İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deeply Nedir?

“Deeply”, derin bir şekilde, çok derinlemesine veya tamamen anlamına gelen bir İngilizce kelimedir. Bu kelime, genellikle duygusal olarak bir şeyin tamamen anlaşıldığı veya etkilendiği anlarda kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. I deeply regret what I said.

    Türkçe: Söylediğim şeyden derin bir şekilde pişmanım.

  2. She is deeply in love with him.

    Türkçe: O, ona derin bir şekilde aşık.

  3. The movie deeply touched me.

    Türkçe: Film beni derin bir şekilde etkiledi.

  4. He is deeply committed to his work.

    Türkçe: O, işine derinlemesine bağlı.

  5. The ocean is deeply mysterious.

    Türkçe: Okyanus derin bir şekilde gizemli.

  6. She is deeply religious.

    Türkçe: O, derin bir şekilde dindar.

  7. He is deeply unhappy with his job.

    Türkçe: O, işinden derinlemesine memnuniyetsiz.

  8. She is deeply involved in the project.

    Türkçe: O, projede tamamen dahil.

  9. He is deeply fascinated by science.

    Türkçe: O, bilimden tamamen etkilenmiş.

  10. She is deeply hurt by his betrayal.

    Türkçe: O, ihanetinden tamamen incinmiş.

  11. The company is deeply invested in the new technology.

    Türkçe: Şirket, yeni teknolojiye tamamen yatırım yapmış.

  12. He is deeply respected by his colleagues.

    Türkçe: O, meslektaşları tarafından derin saygı görüyor.

  13. The book deeply affected me.

    Türkçe: Kitap beni derinden etkiledi.

  14. She is deeply ashamed of her actions.

    Türkçe: O, eylemlerinden derin bir şekilde utanıyor.

  15. He is deeply involved in politics.

    Türkçe: O, siyasetle derinlemesine ilgili.

  16. The artist is deeply passionate about his

    work.

    Türkçe: Sanatçı, işine derin bir tutkuyla bağlı.

  17. She is deeply moved by the charity’s work.

    Türkçe: O, yardım kuruluşunun çalışmalarından derinlemesine etkilendi.

  18. The accident deeply affected her life.

    Türkçe: Kaza, onun hayatını derinden etkiledi.

  19. He is deeply committed to social justice.

    Türkçe: O, sosyal adalet konusunda derinlemesine bağlı.

  20. The team is deeply focused on winning the championship.

    Türkçe: Takım, şampiyonluğu kazanmaya derinlemesine odaklanmış durumda.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.