Deep Down İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deep Down İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deep Down

Deep Down, Türkçe anlamıyla “derinlerde” veya “içlerinde” anlamına gelir. İşte bu kelime ile ilgili 20 örnek cümle:

1. Deep down inside, she knew she had made the wrong decision. (İçten içe, yanlış bir karar verdiğini biliyordu.)
2. Deep down in the ocean, there are creatures we haven’t even discovered yet. (Okyanusun derinliklerinde, henüz keşfetmediğimiz yaratıklar var.)
3. He seems tough, but deep down he’s just a big softie. (Sert görünüyor ama içten içe, sadece büyük bir yumuşak.)
4. Deep down, I always knew he was lying. (İçten içe, hep yalan söylediğini biliyordum.)
5. Deep down, she had always wanted to be a singer. (İçten içe, her zaman bir şarkıcı olmak istemişti.)
6. Deep down, he knew he wasn’t ready for the challenge. (İçten içe, meydan okumaya hazır olmadığını biliyordu.)
7. Deep down, he was afraid of failing. (İçten içe, başarısız olmaktan korkuyordu.)
8. Deep down, she felt guilty for what she had done. (İçten içe, yaptıklarından dolayı suçlu hissetti.)
9. Deep down, he knew he had to apologize. (İçten içe, özür dilemesi gerektiğini biliyordu.)
10. Deep down, he still loved her. (İçten içe, hala onu seviyordu.)
11. Deep down, she knew he was the one for her. (İçten içe, onun için doğru olanın o olduğunu biliyordu.)
12. Deep down, he was a good person. (İçten içe, iyi bir insan olduğunu biliyordu.)
13. Deep down, she was just trying to impress him. (İçten içe, sadece onu etkilemeye çalışıyordu.)
14. Deep down, he knew he needed help. (İçten içe, yardıma ihtiyacı olduğunu biliyordu.)
15. Deep down, she was scared of being alone. (İçten içe, yalnız kalmaktan korkuyordu.)
16. Deep down, he knew he had made a mistake. (İçten içe, bir hata yaptığını biliyordu.)
17. Deep down, she knew she deserved better. (İçten içe, daha iyisine layık olduğunu biliyordu.)
18. Deep down, he was jealous of his friend’s success. (İçten içe

, arkadaşının başarısından kıskançlık duyuyordu.)
19. Deep down, she was still angry with him. (İçten içe, hala ona kızgındı.)

20. Deep down, he knew he had to let her go. (İçten içe, onu bırakması gerektiğini biliyordu.)

Overall, “deep down” is a phrase used to refer to someone’s inner thoughts, feelings, or motivations that may not be readily apparent on the surface. It can be used in various contexts to describe a wide range of emotions or beliefs.