Declaim İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Declaim İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Declaim İle İlgili İngilizce Cümleler

Declaim kelimesi, bir konuşmayı ya da şiiri coşkulu bir şekilde seslendirmek anlamına gelir. İngilizce cümle içinde kullanıldığında, bu kelime canlılık, coşku ve vurgulama anlamında kullanılır.

Türkçe Anlamı:

Coşkulu bir şekilde seslendirmek

1. He declaimed his love for her in front of the whole school. (Tüm okulun önünde ona olan aşkını coşkuyla seslendirdi.)
2. The politician declaimed against the corrupt government. (Politikacı yolsuz hükümete karşı coşkulu bir şekilde konuştu.)
3. The actor declaimed his lines with great emotion. (Oyuncu repliklerini büyük bir duyguyla seslendirdi.)
4. The poet declaimed his verses at the poetry recital. (Şair şiirlerini şiir okuma etkinliğinde coşkuyla seslendirdi.)
5. She declaimed her anger at the unfair treatment. (Adaletsiz muameleye karşı öfkesini coşkuyla dile getirdi.)
6. The preacher declaimed his sermon to the congregation. (Vaiz vaazını cemaate coşkuyla sundu.)
7. The student declaimed her speech in front of the judges. (Öğrenci konuşmasını hakimlerin önünde coşkuyla sundu.)
8. The actor declaimed the soliloquy in his audition. (Oyuncu prova için monoloğunu coşkuyla seslendirdi.)
9. The singer declaimed the national anthem at the stadium. (Şarkıcı milli marşı stadyumda coşkuyla seslendirdi.)
10. The teacher declaimed the importance of education to her students. (Öğretmen öğrencilerine eğitimin önemini coşkuyla anlattı.)
11. He declaimed his innocence to the judge. (Hakime suçsuzluğunu coşkuyla anlattı.)
12. The poet declaimed his love sonnet at the wedding. (Şair düğünde aşk sonetini coşkuyla seslendirdi.)
13. The actor declaimed the Shakespearean monologue on stage. (Oyuncu sahnede Shakespeare monoloğunu coşkuyla seslendirdi.)
14. The politician declaimed the need for change in his campaign speech. (Politikacı kampanya konuşmasında değişime ihtiyaç olduğunu coşkuyla anlattı.)
15. The student declaimed her essay on human rights in class. (Öğrenci insan hakları üzerine yazdığı denemesini sınıfta coşkuyla sundu.)
16. The poet declaimed the beauty of nature in his poem. (Şair şiirinde doğanın güzelliğini coşkuyla anlattı.)
17. The actor declaimed the final scene with passion. (Oyuncu final sahnesini tutkuyla seslendirdi.)
18. The

speaker declaimed the importance of voting in the upcoming election. (Konuşmacı yaklaşan seçimde oy kullanmanın önemini coşkuyla anlattı.)
19. The teacher declaimed the virtues of hard work to her students. (Öğretmen öğrencilerine çalışmanın erdemlerini coşkuyla anlattı.)

20. The actor declaimed the famous monologue from “Hamlet” on the theater stage. (Oyuncu tiyatro sahnesinde “Hamlet”ten ünlü monoloğu coşkuyla seslendirdi.)

Türkçe Anlamları:

– Coşkulu bir şekilde seslendirmek