Deceleration İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deceleration İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deceleration Nedir?


Deceleration, hızın azaltılması veya yavaşlatılmasıdır. Bu terim sıklıkla otomotiv, havacılık, fizik, mühendislik ve diğer endüstrilerde kullanılır.

Örnek Cümleler:


1. The driver applied the brakes, causing a rapid deceleration of the car. (Sürücü frenlere bastı, arabanın hızlı bir şekilde yavaşlamasına neden oldu.)
2. The spacecraft experienced deceleration during reentry into the Earth’s atmosphere. (Uzay aracı Dünya atmosferine yeniden giriş sırasında yavaşlama yaşadı.)
3. The rollercoaster reached a maximum speed of 100 km/h before experiencing a sudden deceleration. (Rollercoaster, aniden yavaşlamadan önce maksimum 100 km/s hıza ulaştı.)
4. The cyclist decelerated as he approached the traffic light. (Trafik lambasına yaklaştıkça bisiklet sürücüsü yavaşladı.)
5. The airplane decelerated as it taxied to the gate. (Uçak kapıya taksi yaparken yavaşladı.)
6. The boat’s deceleration was gradual as it approached the dock. (Tekne, iskeleye yaklaştıkça yavaşlama süreci yavaş yavaş gerçekleşti.)
7. The runner decelerated as she crossed the finish line. (Koşucu, finiş çizgisini geçerken yavaşladı.)
8. The train had to decelerate quickly to avoid hitting the car on the tracks. (Tren, raylardaki arabaya çarpmamak için hızla yavaşlamak zorunda kaldı.)
9. The car’s deceleration rate was impressive due to its advanced braking system. (Aracın, gelişmiş fren sistemi nedeniyle yavaşlama oranı etkileyiciydi.)
10. The skateboarder began to decelerate as he approached the bottom of the hill. (Kaykaycı, tepeye yaklaştıkça yavaşlamaya başladı.)

  1. The deceleration of the elevator was so sudden that it caused the passengers to stumble. (Asansörün ani yavaşlaması, yolcuların tökezlemesine neden oldu.)
  2. The spaceship’s deceleration system malfunctioned during the landing process. (Uzay gemisinin iniş sırasında yavaşlama sistemi arızalandı.)
  3. The deceleration of the rollercoaster was so intense that it made some riders feel sick. (Rollercoaster’ın yavaşlaması o kadar yoğundu ki bazı sürücüler hasta hissettiler.)
  4. The runner was able to maintain her speed without decelerating during the race. (Koşucu yarış boyunca yavaşlamadan hızını koruyabildi.)
  5. The driver’s failure to decelerate in time caused a collision with the car in front of him. (Sürücünün zamanında yavaşlayamaması, önündeki araçla çarpışm
  1. The deceleration of the train was announced over the loudspeaker, warning passengers to hold onto something. (Trenin yavaşlaması hoparlörden duyuruldu, yolcuların bir şeye tutunmaları konusunda uyarıldı.)
  2. The aircraft’s deceleration parachute deployed successfully, allowing for a safe landing. (Uçağın yavaşlama paraşütü başarılı bir şekilde açıldı, güvenli bir inişe izin verdi.)
  3. The truck’s deceleration rate was affected by the weight of the cargo it was carrying. (Kamyonun yavaşlama oranı taşıdığı yükün ağırlığından etkilendi.)
  4. The deceleration of the roller skater was sudden, causing him to lose his balance and fall. (Roller kaykaycının yavaşlaması aniden oldu, dengesini kaybetmesine ve düşmesine neden oldu.)
  5. The pilot began to decelerate the airplane as it descended towards the runway. (Pilot, uçak pistin üzerine indikçe yavaşlamaya başladı.)

(Türkçe çevirileri parantez içinde verilmiştir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.