Deathbed İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deathbed İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deathbed Nedir?


Deathbed, Türkçe karşılığı ölüm yatağı olan bir kelime olup, kişinin hayatının son aşamasında olduğu bir yatak veya yerdir.

Örnek Cümleler:


1. She passed away peacefully on her deathbed. (O ölüm yatağında huzurlu bir şekilde hayatını kaybetti.)
2. He was visited by his loved ones on his deathbed. (Sevdikleri ölüm yatağındaki ziyaretinde bulundular.)
3. The old man lay still on his deathbed. (Yaşlı adam ölüm yatağında hareketsiz yattı.)
4. She regretted not spending more time with her family before her deathbed. (Ölüm yatağına yatmadan önce ailesiyle daha fazla zaman geçirmediklerine pişman oldu.)
5. He spoke his last words on his deathbed. (Son sözlerini ölüm yatağındayken söyledi.)
6. The priest came to administer the last rites on the deathbed. (Papaz son ayinleri ölüm yatağındaki kişiye vermek için geldi.)
7. She held her husband’s hand tightly on his deathbed. (Eşinin ölüm yatağında elini sıkıca tuttu.)
8. He was surrounded by his family on his deathbed. (Ailesi ölüm yatağındaki kişinin etrafını sardı.)
9. She peacefully passed away on her deathbed with a smile on her face. (O ölüm yatağında huzurlu bir şekilde gülümseyerek hayatını kaybetti.)
10. The doctor declared him to be on his deathbed. (Doktor onun ölüm yatağına düştüğünü açıkladı.)
11. He made amends with his estranged brother on his deathbed. (Ölüm yatağında, ayrı yaşadığı kardeşiyle barıştı.)
12. She wished to see her grandchildren one last time before her deathbed. (Ölüm yatağına gitmeden önce torunlarını son bir kez görmek istedi.)
13. He was unable to speak on his deathbed due to his illness. (Hastalığı nedeniyle ölüm yatağındayken konuşamadı.)
14. She wrote letters to her loved ones on her deathbed. (Ölüm yatağındaki sevdiklerine mektuplar yazdı.)
15. He fought bravely on his deathbed, but eventually succumbed to his illness. (Ölüm yatağındaki kişi cesurca savaştı, ancak sonunda hastalığına yenik düştü.)
16. She was surrounded by flowers and candles on her deathbed. (Ölüm yatağındaki kişi çiçekler ve mumlarla çevriliydi.)
17. He was comforted by his favorite music on his deathbed. (Ölüm yatağındaki kişi, en sevdiği müzikle teselli buldu.)
18. She was visited by her childhood friend on her deathbed. (Çocukluk arkadaşı ölüm yatağındaki ki

şiyi ziyaret etti.)
19. He reflected on his life on his deathbed. (Ölüm yatağındaki kişi hayatını düşündü.)

  1. She peacefully slipped away on her deathbed, surrounded by her loved ones. (Sevdikleriyle çevrili olarak huzurlu bir şekilde ölüm yatağından kayboldu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.