Dainty İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dainty İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dainty

Dainty, zarif, narin, küçük ve şık anlamlarına gelir.

  1. She wore a dainty necklace with her elegant dress. (Zarif elbisesiyle şık bir kolye takmıştı.)
  2. The tea set had a dainty floral pattern on it. (Çay seti üzerinde narin çiçek desenleri vardı.)
  3. She took dainty bites of the fancy dessert. (O, şık tatlıdan narin lokmalar aldı.)
  4. The ballerina danced with dainty movements across the stage. (Balerin, sahne boyunca zarif hareketlerle dans etti.)
  5. The little girl wore a dainty bow in her hair. (Küçük kızın saçında narin bir fiyonk vardı.)
  6. The restaurant served dainty appetizers before the main course. (Restoran, ana yemekten önce narin atıştırmalıklar servis etti.)
  7. She had a dainty figure, which made her look fragile. (Narin bir fiziği vardı, bu onu kırılgan gösteriyordu.)
  8. The dainty china teacups were too delicate to use every day. (Narin Çin çay fincanları her gün kullanıma uygun değildi.)
  9. The bride wore dainty white flowers in her hair. (Gelin, saçında narin beyaz çiçekler takmıştı.)
  10. The pastry chef created dainty pastries that looked like works of art. (Pastacı, sanat eseri gibi görünen narin pastalar yarattı.)
  11. The kitten had dainty paws with tiny claws. (Kedi yavrusunun küçük pençeleri ve tırnakları vardı.)
  12. She had a dainty voice that was soft and gentle. (Onun sesi yumuşak ve nazik olan narin bir sese sahipti.)
  13. The ballerina wore dainty ballet slippers on her feet. (Balerin, ayaklarında narin bale terlikleri giydi.)
  14. The restaurant served dainty sandwiches with crusts cut off. (Restoran, kabukları kesilmiş narin sandviçler servis etti.)
  15. She picked dainty wildflowers and arranged them in a vase. (O, narin yabani çiçekleri topladı ve bir vazoda düzenledi.)
  16. The little girl had a dainty tea party with her dolls. (Küçük kız, bebekleriyle narin bir çay partisi yaptı.)
  17. The jewelry store had a selection of dainty bracelets and earrings. (Mücevher dükkanı, narin bilezikler ve küpeler seçkisi bulunduruyordu.)
  18. The dainty lace curtains let in a soft light. (Narin dantelli perdeler yumuşak bir ışık içeri alıyordu.)
  19. The fairy had dainty wings that shimmered in the sunlight. (Peri, güneş ışığında parlayan narin kanatlara sahipti.)
  20. The wedding cake had dainty sugar flowers and intricate details. (Düğün pastası, narin şeker çiçek

leri ve karmaşık detayları olan bir pastaydı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.