Curmudgeon İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Curmudgeon Nedir?
Curmudgeon, huysuz, inatçı ve düşkırıklığına uğramış bir kişiyi tanımlayan bir İngilizce kelime olarak kullanılır.
Örnek Cümleler:
- My neighbor is a curmudgeon who complains about everything. (Komşum her şeyden şikayet eden bir huysuz.)
- The curmudgeon next door yelled at the kids for playing too loudly. (Yan taraftaki huysuz çocukların çok gürültü yaptığı için onlara bağırdı.)
- Don’t be such a curmudgeon, let’s go out and have some fun. (Bu kadar huysuz olma, dışarı çıkıp eğlenelim.)
- The old man in the park was a curmudgeon who chased away all the birds. (Parktaki yaşlı adam, tüm kuşları kovalayan bir huysuzdu.)
- The boss was a curmudgeon who never gave anyone a compliment. (Patron, hiç kimseye övgüde bulunmayan bir huysuzdu.)
- My grandpa can be a bit of a curmudgeon, but he means well. (Dedem biraz huysuz olabilir ama niyeti iyi.)
- The curmudgeon in the movie theater shushed everyone who made a sound. (Sinema salonundaki huysuz, ses çıkaran herkesi susturdu.)
- I can’t stand being around that curmudgeon at work. (İşteki o huysuzla birlikte olmaktan hoşlanmıyorum.)
- The curmudgeon’s constant complaints made everyone around him miserable. (Huysuzun sürekli şikayetleri, etrafındaki herkesi mutsuz etti.)
- Don’t be a curmudgeon and join us for a drink. (Bir huysuz olma ve bizimle içmeye gel.)
- The curmudgeon at the grocery store grumbled about the long lines. (Bakkaldaki huysuz, uzun kuyruklardan şikayet etti.)
- My dad can be a bit of a curmudgeon when he’s tired. (Babam yorulduğunda biraz huysuz olabilir.)
- The curmudgeon refused to donate to charity because he didn’t believe in it. (Huysuz, hayır kurumlarına bağış yapmayı reddetti çünkü inanmıyordu.)
- I hope I don’t turn into a curmudgeon when I get older. (Yaşlandığımda bir huysuz olmayı ummuyorum.)
- The curmudgeon always found something to complain about, no matter how good things were. (Huysuz, ne kadar iyi olursa olsun her zaman şikayet edecek bir şey bulurdu.)
- The curmudgeon’s gruff exterior belied a kind heart. (Huysuzun kaba dış görünümü, iyi bir kalbi gizliyordu.)
- The curmudgeon’s criticisms were often harsh, but sometimes they were helpful. (Huysuzun eleştir
ileri sıklıkla sert olsa da bazen yardımcı olurdu.)
18. The curmudgeon’s bad mood put a damper on the party. (Huysuzun kötü ruh hali partiye gölge düşürdü.)
- The curmudgeon’s sarcastic comments were often misunderstood as rudeness. (Huysuzun sarkastik yorumları sıklıkla kabalık olarak yanlış anlaşılırdı.)
- It’s hard to get along with a curmudgeon, but sometimes they just need a little kindness. (Bir huysuzla anlaşmak zordur, ama bazen sadece biraz nezaket ihtiyaçları vardır.)
Hemen Yorum Yaz