Curmudgeon İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Curmudgeon İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Curmudgeon Nedir?

Curmudgeon, huysuz, inatçı ve düşkırıklığına uğramış bir kişiyi tanımlayan bir İngilizce kelime olarak kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. My neighbor is a curmudgeon who complains about everything. (Komşum her şeyden şikayet eden bir huysuz.)
  2. The curmudgeon next door yelled at the kids for playing too loudly. (Yan taraftaki huysuz çocukların çok gürültü yaptığı için onlara bağırdı.)
  3. Don’t be such a curmudgeon, let’s go out and have some fun. (Bu kadar huysuz olma, dışarı çıkıp eğlenelim.)
  4. The old man in the park was a curmudgeon who chased away all the birds. (Parktaki yaşlı adam, tüm kuşları kovalayan bir huysuzdu.)
  5. The boss was a curmudgeon who never gave anyone a compliment. (Patron, hiç kimseye övgüde bulunmayan bir huysuzdu.)
  6. My grandpa can be a bit of a curmudgeon, but he means well. (Dedem biraz huysuz olabilir ama niyeti iyi.)
  7. The curmudgeon in the movie theater shushed everyone who made a sound. (Sinema salonundaki huysuz, ses çıkaran herkesi susturdu.)
  8. I can’t stand being around that curmudgeon at work. (İşteki o huysuzla birlikte olmaktan hoşlanmıyorum.)
  9. The curmudgeon’s constant complaints made everyone around him miserable. (Huysuzun sürekli şikayetleri, etrafındaki herkesi mutsuz etti.)
  10. Don’t be a curmudgeon and join us for a drink. (Bir huysuz olma ve bizimle içmeye gel.)
  11. The curmudgeon at the grocery store grumbled about the long lines. (Bakkaldaki huysuz, uzun kuyruklardan şikayet etti.)
  12. My dad can be a bit of a curmudgeon when he’s tired. (Babam yorulduğunda biraz huysuz olabilir.)
  13. The curmudgeon refused to donate to charity because he didn’t believe in it. (Huysuz, hayır kurumlarına bağış yapmayı reddetti çünkü inanmıyordu.)
  14. I hope I don’t turn into a curmudgeon when I get older. (Yaşlandığımda bir huysuz olmayı ummuyorum.)
  15. The curmudgeon always found something to complain about, no matter how good things were. (Huysuz, ne kadar iyi olursa olsun her zaman şikayet edecek bir şey bulurdu.)
  16. The curmudgeon’s gruff exterior belied a kind heart. (Huysuzun kaba dış görünümü, iyi bir kalbi gizliyordu.)
  17. The curmudgeon’s criticisms were often harsh, but sometimes they were helpful. (Huysuzun eleştir

ileri sıklıkla sert olsa da bazen yardımcı olurdu.)
18. The curmudgeon’s bad mood put a damper on the party. (Huysuzun kötü ruh hali partiye gölge düşürdü.)

  1. The curmudgeon’s sarcastic comments were often misunderstood as rudeness. (Huysuzun sarkastik yorumları sıklıkla kabalık olarak yanlış anlaşılırdı.)
  2. It’s hard to get along with a curmudgeon, but sometimes they just need a little kindness. (Bir huysuzla anlaşmak zordur, ama bazen sadece biraz nezaket ihtiyaçları vardır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.