Crook İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Crook (Kelime Anlamı: Dolandırıcı, Hırsız)
Crook kelimesi dolandırıcı ya da hırsız gibi kötü niyetli insanları ifade eder. İşte bu kelimeyle ilgili 20 örnek cümle:
- The crook stole my wallet and ran away. (Dolandırıcı cüzdanımı çaldı ve kaçtı.)
- He’s a crook who has cheated many people out of their money. (O, birçok kişinin parasını dolandıran bir dolandırıcıdır.)
- She found out that her boyfriend was a crook after he stole her car. (Arabasını çaldıktan sonra erkek arkadaşının bir dolandırıcı olduğunu öğrendi.)
- The police finally caught the crook who had been robbing the neighborhood. (Polis, mahalleyi soyan dolandırıcıyı nihayet yakaladı.)
- Crooks often target older people who are vulnerable to scams. (Dolandırıcılar sık sık dolandırıcılığa açık olan yaşlı insanlara hedef olurlar.)
- The businessman was accused of being a crook and was arrested for fraud. (İş adamı dolandırıcılıkla suçlandı ve dolandırıcılık nedeniyle tutuklandı.)
- He became a crook after losing his job and becoming desperate for money. (İşini kaybettikten sonra para için umutsuz hale gelen bir dolandırıcı oldu.)
- The crook pretended to be a police officer and tricked people into giving him their money. (Dolandırıcı kendini polis olarak tanıttı ve insanları parasını vermesi için kandırdı.)
- Crooked politicians often make promises they can’t keep to get elected. (Dolandırıcı siyasetçiler sık sık seçilmek için tutamayacakları vaatler verirler.)
- The crook was caught on camera stealing from the store. (Dolandırıcı, mağazadan çalarken kameraya yakalandı.)
- She lost her life savings to a crooked financial advisor who promised her high returns. (Yüksek getiriler vaat eden bir dolandırıcı finans danışmanına tüm birikimini kaybetti.)
- The crook used a fake identity to open bank accounts and steal money. (Dolandırıcı, sahte kimlik kullanarak banka hesapları açtı ve para çaldı.)
- The crook was sentenced to 10 years in prison for his crimes. (Dolandırıcı, suçlarından dolayı 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.)
- The <
Crook convinced the elderly woman to give him her life savings by pretending to be a charity worker. (Dolandırıcı, hayırsever bir çalışan gibi davranarak yaşlı kadını tüm birikimini vermesi için ikna etti.)
15. The crook was caught red-handed trying to steal a valuable painting from the museum. (Dolandırıcı, müzeden değerli bir tabloyu çalmaya çalışırken suçüstü yakalandı.)
- The crook was known for his smooth talking and ability to charm his victims. (Dolandırıcı, kurbanlarını kandırmak için pürüzsüz konuşması ve cazibesi ile tanınıyordu.)
- She realized too late that the man she had married was a crook who had married her for her money. (Para için evlendiği dolandırıcı olduğunu anlaması için çok geç kaldı.)
- The crook stole the jewelry from the store and tried to sell it on the black market. (Dolandırıcı, mücevherleri mağazadan çaldı ve siyah piyasada satmaya çalıştı.)
- The crook was caught thanks to a tip from an anonymous source. (Dolandırıcı, anonim bir kaynaktan gelen bir ipucu sayesinde yakalandı.)
- The crooked businessman was involved in a Ponzi scheme that defrauded hundreds of investors. (Yüzlerce yatırımcıyı dolandıran bir Ponzi şemasına karışan dolandırıcı iş adamıydı.)
Hemen Yorum Yaz