Crook İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Crook İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Crook (Kelime Anlamı: Dolandırıcı, Hırsız)

Crook kelimesi dolandırıcı ya da hırsız gibi kötü niyetli insanları ifade eder. İşte bu kelimeyle ilgili 20 örnek cümle:

  1. The crook stole my wallet and ran away. (Dolandırıcı cüzdanımı çaldı ve kaçtı.)
  2. He’s a crook who has cheated many people out of their money. (O, birçok kişinin parasını dolandıran bir dolandırıcıdır.)
  3. She found out that her boyfriend was a crook after he stole her car. (Arabasını çaldıktan sonra erkek arkadaşının bir dolandırıcı olduğunu öğrendi.)
  4. The police finally caught the crook who had been robbing the neighborhood. (Polis, mahalleyi soyan dolandırıcıyı nihayet yakaladı.)
  5. Crooks often target older people who are vulnerable to scams. (Dolandırıcılar sık sık dolandırıcılığa açık olan yaşlı insanlara hedef olurlar.)
  6. The businessman was accused of being a crook and was arrested for fraud. (İş adamı dolandırıcılıkla suçlandı ve dolandırıcılık nedeniyle tutuklandı.)
  7. He became a crook after losing his job and becoming desperate for money. (İşini kaybettikten sonra para için umutsuz hale gelen bir dolandırıcı oldu.)
  8. The crook pretended to be a police officer and tricked people into giving him their money. (Dolandırıcı kendini polis olarak tanıttı ve insanları parasını vermesi için kandırdı.)
  9. Crooked politicians often make promises they can’t keep to get elected. (Dolandırıcı siyasetçiler sık sık seçilmek için tutamayacakları vaatler verirler.)
  10. The crook was caught on camera stealing from the store. (Dolandırıcı, mağazadan çalarken kameraya yakalandı.)
  11. She lost her life savings to a crooked financial advisor who promised her high returns. (Yüksek getiriler vaat eden bir dolandırıcı finans danışmanına tüm birikimini kaybetti.)
  12. The crook used a fake identity to open bank accounts and steal money. (Dolandırıcı, sahte kimlik kullanarak banka hesapları açtı ve para çaldı.)
  13. The crook was sentenced to 10 years in prison for his crimes. (Dolandırıcı, suçlarından dolayı 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.)
  14. The <

Crook convinced the elderly woman to give him her life savings by pretending to be a charity worker. (Dolandırıcı, hayırsever bir çalışan gibi davranarak yaşlı kadını tüm birikimini vermesi için ikna etti.)
15. The crook was caught red-handed trying to steal a valuable painting from the museum. (Dolandırıcı, müzeden değerli bir tabloyu çalmaya çalışırken suçüstü yakalandı.)

  1. The crook was known for his smooth talking and ability to charm his victims. (Dolandırıcı, kurbanlarını kandırmak için pürüzsüz konuşması ve cazibesi ile tanınıyordu.)
  2. She realized too late that the man she had married was a crook who had married her for her money. (Para için evlendiği dolandırıcı olduğunu anlaması için çok geç kaldı.)
  3. The crook stole the jewelry from the store and tried to sell it on the black market. (Dolandırıcı, mücevherleri mağazadan çaldı ve siyah piyasada satmaya çalıştı.)
  4. The crook was caught thanks to a tip from an anonymous source. (Dolandırıcı, anonim bir kaynaktan gelen bir ipucu sayesinde yakalandı.)
  5. The crooked businessman was involved in a Ponzi scheme that defrauded hundreds of investors. (Yüzlerce yatırımcıyı dolandıran bir Ponzi şemasına karışan dolandırıcı iş adamıydı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.