Crisscrossed İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Crisscrossed İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Crisscrossed Nedir?

Crisscrossed, bir şeyin veya birçok şeyin birbirini kesen yollar oluşturarak birbirine geçmesi veya çaprazlamasını ifade eden bir sıfat olarak kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. The crisscrossed wires caused a short circuit in the electrical system. (Çaprazlanmış teller elektrik sisteminde kısa devreye neden oldu.)
2. The crisscrossed pattern on the carpet looked elegant. (Halının üzerindeki çapraz desen şık görünüyordu.)
3. The crisscrossed marks on the map indicated the hiking trail. (Haritadaki çapraz işaretler yürüyüş rotasını gösteriyordu.)
4. She crisscrossed the country by train. (O, trenle ülkeyi çaprazladı.)
5. The crisscrossed lines on the road confused the drivers. (Yoldaki çapraz çizgiler sürücüleri kafalandırdı.)
6. The crisscrossed paths in the park were perfect for a morning jog. (Parktaki çapraz yollar sabah koşusu için mükemmeldi.)
7. The crisscrossed vines made a beautiful pattern on the trellis. (Çaprazlamış asma dalları, şebekenin üzerinde güzel bir desen oluşturdu.)
8. The crisscrossed beams held up the roof of the barn. (Çaprazlanmış kirişler ahırın çatısını tuttu.)
9. The crisscrossed cables carried the weight of the suspension bridge. (Çaprazlamış kablolar asma köprünün ağırlığını taşıdı.)
10. The crisscrossed paths of the snails were fascinating to watch. (Salyangozların çaprazlanmış yolları izlemesi ilginçti.)
11. The crisscrossed straps of the backpack helped distribute the weight evenly. (Sırt çantasının çaprazlanmış askıları ağırlığı eşit olarak dağıttı.)
12. The crisscrossed lines on the basketball court made it easier to determine fouls. (Basketbol sahasındaki çaprazlanmış çizgiler faulleri belirlemeyi kolaylaştırdı.)
13. The crisscrossed scars on his face were a painful reminder of the accident. (Yüzündeki çapraz izler kazanın acı hatırlatıcısıydı.)
14. The crisscrossed paths of the ants led to the food source. (Karınca yollarındaki çaprazlanmış yollar yiyecek kaynağına götürdü.)
15. The crisscrossed laces on her shoes kept them securely fastened. (Ayakkabılarındaki çapraz bağcıklar onları güvenli bir şekilde bağladı.)
16. The crisscrossed shadows on the wall created an interesting pattern. (Duvarın üzerindeki çaprazlanmış gölgeler ilginç bir desen oluşturdu.)
17. The crisscrossed tracks of the animals showed the diversity of wildlife in the area

18. The crisscrossed threads on the embroidery added texture to the design. (Nakışta kullanılan çapraz iplikler tasarıma dokulu bir görünüm kazandırdı.)
19. The crisscrossed skid marks on the road indicated that the car had lost control. (Yoldaki çapraz izler, arabayı kontrol edemediğini gösteriyordu.)
20. The crisscrossed branches of the trees created a dense canopy overhead. (Ağaçların çaprazlanmış dalları, başın üstünde yoğun bir gölgelik oluşturdu.)

Türkçe Karşılıklarıyla Örnek Cümleler:

1. Çaprazlanmış teller elektrik sisteminde kısa devreye neden oldu.
2. Halının üzerindeki çapraz desen şık görünüyordu.
3. Haritadaki çapraz işaretler yürüyüş rotasını gösteriyordu.
4. O, trenle ülkeyi çaprazladı.
5. Yoldaki çapraz çizgiler sürücüleri kafalandırdı.
6. Parktaki çapraz yollar sabah koşusu için mükemmeldi.
7. Çaprazlamış asma dalları, şebekenin üzerinde güzel bir desen oluşturdu.
8. Çaprazlanmış kirişler ahırın çatısını tuttu.
9. Çaprazlamış kablolar asma köprünün ağırlığını taşıdı.
10. Salyangozların çaprazlanmış yolları izlemesi ilginçti.
11. Sırt çantasının çaprazlanmış askıları ağırlığı eşit olarak dağıttı.
12. Basketbol sahasındaki çaprazlanmış çizgiler faulleri belirlemeyi kolaylaştırdı.
13. Yüzündeki çapraz izler kazanın acı hatırlatıcısıydı.
14. Karınca yollarındaki çaprazlanmış yollar yiyecek kaynağına götürdü.
15. Ayakkabılarındaki çapraz bağcıklar onları güvenli bir şekilde bağladı.
16. Duvarın üzerindeki çaprazlanmış gölgeler ilginç bir desen oluşturdu.
17. Hayvanların çaprazlanmış izleri bölgedeki vahşi yaşamın çeşitliliğini gösterdi.
18. Nakışta kullanılan çapraz iplikler tasarıma dokulu bir görünüm kazandırdı.
19. Yoldaki çapraz izler, arabayı kontrol edemediğini gösteriyordu.
20. Ağaçların çaprazlanmış dalları, başın üstünde yoğun bir gölgelik oluşturdu.