Crinkly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Crinkly İle İlgili Cümleler
Anlam: Kırışık veya buruşuk bir yüzey ya da malzeme.
- The crinkly paper made a loud noise when I tried to flatten it. (Kırışık kağıt düzleştirmeye çalıştığımda yüksek bir ses çıkardı.)
- She wore a crinkly dress to the party last night. (Dün gece partiye kırışık bir elbise giydi.)
- The old man had a crinkly smile that made him look kind. (Yaşlı adamın yüzünde kırışıklıklar vardı ve bu onu nazik gösteriyordu.)
- The crinkly leaves under my feet made a satisfying sound. (Ayaklarımın altındaki buruşuk yapraklar hoş bir ses çıkardı.)
- I love the crinkly texture of potato chips. (Patates cipslerinin kırışık dokusunu seviyorum.)
- The crinkly bedsheet was uncomfortable to sleep on. (Kırışık yatak çarşafları üzerinde uyumak rahatsız ediciydi.)
- The crinkly plastic bag was difficult to open. (Kırışık plastik poşet açmak zordu.)
- The crinkly hair on the dog’s back made him look cute. (Köpeğin sırtındaki kırışık saçları onu sevimli gösterdi.)
- The crinkly paper was perfect for making origami. (Kırışık kağıt origami yapmak için mükemmeldi.)
- She had crinkly eyes that sparkled when she laughed. (Güldüğünde parlayan kırışık gözleri vardı.)
- The crinkly old book smelled of history and dust. (Kırışık eski kitap tarih ve toz kokuyordu.)
- The crinkly bread crust was my favorite part. (Kırışık ekmek kabuğu benim favori kısmımdı.)
- The crinkly foil wrapper kept the food fresh. (Kırışık folyo kaplama yiyecekleri taze tuttu.)
- The crinkly sound of the leaves scared me in the dark. (Karanlıkta yaprakların kırışık sesi beni korkuttu.)
- The crinkly plastic flowers looked fake. (Kırışık plastik çiçekler sahte görünüyordu.)
- The crinkly material of the curtains blocked out the sun. (Perdelerin kırışık malzemesi güneşi engelledi.)
- The crinkly packaging made it difficult to remove the tape. (Kırışık ambalajın yapışkan bandı çıkarmayı zorlaştırdı.)
- The crinkly paper bag was perfect for holding my lunch. (Kırışık kağıt poşet öğle yemeğimi tutmak için mükemmeldi.)
- The crinkly sound of the plastic wrap reminded me of childhood. (Plastik sarma kağıdının kırışık sesi çocukluğumu hatırlattı.)
- The crinkly leaves
on the ground were a sign that autumn had arrived. (Yerdeki kırışık yapraklar sonbaharın geldiğinin bir işaretiydi.)
Hemen Yorum Yaz