Crescent İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Crescent İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Crescent Nedir?

Crescent kelimesi Türkçede “Hilal” anlamına gelir. Bu kelime İngilizce dilinde de sıklıkla kullanılmaktadır.

Örnek Cümleler:

  1. The crescent moon looks beautiful tonight. (Hilal bu gece çok güzel görünüyor.)
  2. The bakery down the street sells delicious crescent-shaped croissants. (Sokaktaki fırın lezzetli hilal şeklindeki kruvasanlar satıyor.)
  3. The country’s flag features a crescent and a star. (Ülkenin bayrağı bir hilal ve bir yıldız içeriyor.)
  4. The hotel is located on a crescent-shaped beach. (Otel, bir hilal şeklindeki plajda bulunuyor.)
  5. The crescent on the mosque’s dome is a symbol of Islam. (Caminin kubbesindeki hilal, İslam’ın bir simgesidir.)
  6. She wore a delicate silver necklace with a crescent pendant. (Hilal şeklinde bir kolye takmıştı.)
  7. The crescent was low on the horizon, signaling the end of the month of Ramadan. (Hilal, Ramazan ayının sonunu işaret ederek ufukta alçaktı.)
  8. The streetlights cast a crescent-shaped glow on the sidewalk. (Sokak lambaları kaldırıma hilal şeklinde bir ışık yayıyordu.)
  9. They walked along the crescent-shaped boardwalk, enjoying the ocean view. (Deniz manzarasının tadını çıkararak hilal şeklindeki ahşap yürüyüş yolunda yürüdüler.)
  10. The crescent symbolizes growth and progress in the company’s logo. (Şirket logosunda hilal büyüme ve ilerlemeyi simgeliyor.)
  11. The shape of the crescent was reflected in the water below. (Hilalin şekli aşağıdaki suda yansıtıldı.)
  12. The crescent can be seen in the night sky during certain phases of the moon. (Hilal, Ay’ın belirli evrelerinde gece gökyüzünde görülebilir.)
  13. The park has a crescent-shaped pond in the center. (Parkın merkezinde hilal şeklinde bir gölet bulunuyor.)
  14. They named their daughter Luna because it means moon and crescent in Latin. (Kızlarının adını Luna koydular çünkü Latincede ay ve hilal anlamına gelir.)
  15. The city’s skyline was illuminated by a crescent-shaped rainbow. (Şehrin silüeti hilal şeklinde bir gökkuşağı ile aydınlatıldı.)
  16. She wore a crescent-shaped hairpin to keep her hair out of her face.
  1. The crescent is an important symbol in many cultures, representing renewal and transformation. (Hilal, birçok kültürde yenilenme ve dönüşümü temsil eden önemli bir semboldür.)
  2. The old castle was perched on a crescent-shaped hill overlooking the town. (Eski kale, kasabayı gören hilal şeklindeki bir tepeye yerleştirilmişti.)
  3. She drew a crescent on the paper, trying to capture its perfect shape. (Kâğıda hilal çizdi, mükemmel şeklini yakalamaya çalışıyordu.)
  4. The crescent pendant was passed down through generations of her family, each wearing it with pride. (Hilal şeklindeki kolye, ailesinin nesiller boyunca geçirdiği ve her birinin gururla takdığı bir objeydi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.