Covetousness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Covetousness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Covetousness İle İlgili Cümleler

Covetousness, yani “hırs”, isteklerinin hiçbir şekilde tatmin edilememesi durumunda ortaya çıkan bir duygudur. İşte bu duygunun kullanıldığı cümleler:

  1. Covetousness is a dangerous trait that can lead to unhappiness. (Hırs, mutsuzluğa yol açabilen tehlikeli bir özelliktir.)
  2. He felt a strong sense of covetousness towards his neighbor’s car. (Komşusunun arabasına karşı güçlü bir hırs duygusu hissetti.)
  3. Her covetousness for money led her to make some questionable decisions. (Paraya olan hırsı, bazı şüpheli kararlar almasına neden oldu.)
  4. The king’s covetousness for power was his downfall. (Kralın güç hırsı, onun düşüşüne neden oldu.)
  5. John’s covetousness for success made him neglect his family. (John’un başarı hırsı, ailesini ihmal etmesine neden oldu.)
  6. She was blinded by her own covetousness and couldn’t see the harm she was causing. (Kendi hırsı tarafından kör edildi ve zarar verdiğini göremedi.)
  7. The company’s covetousness for profits caused them to ignore the environmental impact of their actions. (Şirketin kar hırsı, eylemlerinin çevresel etkisini göz ardı etmelerine neden oldu.)
  8. His covetousness for attention made him do outrageous things. (Dikkat çekme hırsı, onu çılgınca şeyler yapmaya itti.)
  9. She couldn’t control her covetousness for designer clothes. (Tasarımcı kıyafetlere olan hırsını kontrol edemedi.)
  10. The coach’s covetousness for victory caused him to make some risky plays. (Antrenörün zafer hırsı, bazı riskli oyunlar yapmasına neden oldu.)
  11. His covetousness for fame made him forget his true values. (Ün hırsı, gerçek değerlerini unutturdu.)
  12. They were blinded by their own covetousness and couldn’t see the harm they were causing to others. (Kendi hırsı tarafından kör edildiler ve başkalarına verdikleri zararı göremediler.)
  13. Her covetousness for love made her pursue the wrong people. (A

    şk hırsı, yanlış kişileri takip etmesine neden oldu.)

  14. The politician’s covetousness for power made him corrupt. (Politikacının güç hırsı, onu yozlaştırdı.)
  15. His covetousness for attention made him exaggerate his achievements. (Dikkat çekme hırsı, başarılarını abartmasına neden oldu.)
  16. Their covetousness for money led them to steal from their own company. (Paraya olan hırsı, kendi şirketlerinden çalmalarına neden oldu.)
  17. She couldn’t control her covetousness for power and it cost her the respect of her colleagues. (Güç hırsını kontrol edemedi ve meslektaşlarının saygısını kaybetti.)
  18. The athlete’s covetousness for victory made him cheat. (Sporcunun zafer hırsı, hile yapmasına neden oldu.)
  19. His covetousness for fame made him compromise his integrity. (Ün hırsı, dürüstlüğünden ödün vermesine neden oldu.)
  20. The company’s covetousness for market dominance caused them to engage in unethical practices. (Pazar hakimiyeti hırsı, etik olmayan uygulamalara başvurmalarına neden oldu.)
  21. Her covetousness for beauty made her obsess over her appearance. (Güzellik hırsı, görünümüne takıntılı hale getirdi.)

Yukarıdaki cümleler, covetousness kelimesinin anlamını ve kullanımını açıklamak için örneklerdir. Bu kelime, hırs, aç gözlülük ve istek gibi anlamlara gelir ve birçok farklı durumda kullanılabilir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.