Courtship İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Courtship İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Courtship Nedir?

Courtship, bir ilişkinin başlangıcında iki insan arasındaki romantik ilgiyi ifade eden bir terimdir. Courtship süreci, flört ve tanışma gibi aktiviteleri içerir ve birbirlerini daha iyi tanımak ve romantik bir ilişkiye hazır olup olmadıklarını belirlemek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. Tom, Mary’ye kur yaparken oldukça iyi davranıyor.

    • Tom is quite good at courting Mary.
  2. George, Sarah’ya romantik bir akşam yemeği planlamak için çok çalıştı.

    • George worked hard to plan a romantic dinner for Sarah as part of his courtship.
  3. Adam, Emily’ye güzel bir hediye aldı ve onunla romantik bir yürüyüşe çıktı.

    • Adam bought Emily a beautiful gift and took her on a romantic walk as part of his courtship.
  4. İki genç, birbirlerini daha iyi tanımak için birkaç kez çıkma teklifinde bulundu.

    • The two young people went on a few dates to get to know each other better as part of their courtship.
  5. David, Susan’ı özenle seçilmiş bir restoranda yemeğe çıkardı.

    • David took Susan out to a carefully chosen restaurant as part of his courtship.
  6. Jonathan, Lily’e uzun süreli bir ilişki aradığını açıkça belirtti.

    • Jonathan made it clear to Lily that he was looking for a long-term relationship as part of his courtship.
  7. Andrew, Sarah’a her zaman saygılı davrandı ve onunla sevgi dolu bir ilişki kurmak istedi.

    • Andrew always treated Sarah with respect and wanted to establish a loving relationship with her as part of his courtship.
  8. Michael, Elizabeth’in ilgi alanlarını öğrenmek için onunla vakit geçirdi.

    • Michael spent time with Elizabeth to learn about her interests as part of his courtship.
  9. Robert, Samantha’yı romantik bir yürüyüşe çıkardı ve onunla romantik bir akşam yemeği yedi.

    • Robert took Samantha on a romantic walk and had a romantic dinner with her as part of his courtship.
  10. Alex, Nicole’ün ailesiyle tanışmak için özen gösterdi.

    • Alex made an effort to meet Nicole’s family as part of his courtship.
  11. Steven, Emily’e onunla birlikte güzel anılar oluşturmak istediğini söyledi.

    • Steven told Emily that he wanted to create beautiful memories with her as part of his courtship.
  12. Harry, Alice’in ilgi alanlarını paylaşmak için çaba sarf etti.

    • Harry made an effort to share Alice’s interests as part of his courtship.
  13. Kevin, Lisa’ya hoş bir sürpriz yapmak için kendi yemeklerini hazırladı.

    • Kevin prepared his own meals to make a nice surprise for Lisa as part of his courtship.
  14. John, Sarah’ın hoşuna gideceğini düşündüğü bir kitap hediye etti.

  1. John gave Sarah a book that he thought she would like as part of his courtship.

  2. Max, Ashley’e ona özel olduğunu hissettirmek için romantik bir şiir yazdı.

    • Max wrote a romantic poem for Ashley to make her feel special as part of his courtship.
  3. Eric, Anna’ya düzenli olarak romantik mesajlar gönderdi.

    • Eric sent regular romantic messages to Anna as part of his courtship.
  4. David, Lily’e onunla özel bir bağ kurmak istediğini söyledi.

    • David told Lily that he wanted to establish a special connection with her as part of his courtship.
  5. Jake, Kate’in hobilerini paylaşmak için onunla birlikte zaman geçirdi.

    • Jake spent time with Kate to share her hobbies as part of his courtship.
  6. Mike, Jane ile sevgi dolu bir ilişki kurmak istediğini söyledi.

    • Mike told Jane that he wanted to establish a loving relationship with her as part of his courtship.
  7. William, Elizabeth ile romantik bir piknik planladı.

    • William planned a romantic picnic with Elizabeth as part of his courtship.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.