Courteously İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Courteously İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Courteously

Anlamı: Kibarca, nazikçe, nezaketle

1. She always speaks courteously to her elders. (O, yaşlılara her zaman kibarca konuşur.)
2. The receptionist greeted us courteously as we entered the hotel. (Resepsiyonist, oteliye girdiğimizde bizi nazikçe karşıladı.)
3. He apologized courteously for interrupting the meeting. (Toplantıyı kesintiye uğrattığı için özür dileyerek kibarca konuştu.)
4. The waiter courteously asked if we needed anything else. (Garson, başka bir şeye ihtiyacımız olup olmadığını kibarca sordu.)
5. The driver courteously let the pedestrians cross the road first. (Sürücü, önce yayaların yolunun açılmasına izin verdi.)
6. She smiled courteously at her colleagues as she walked into the office. (Ofise girerken meslektaşlarına kibarca gülümsedi.)
7. The customer service representative courteously helped me resolve my issue. (Müşteri hizmetleri temsilcisi, sorunumu çözmeme yardımcı olmak için kibarca davrandı.)
8. He accepted the criticism courteously and promised to improve. (Eleştiriyi kibarca kabul etti ve gelişeceğine söz verdi.)
9. The hostess courteously showed us to our table. (Müzakereci, masamıza kibarca götürdü.)
10. She thanked her interviewer courteously for the opportunity to interview for the job. (İş görüşmesi için fırsat sunduğu için mülakatçısına kibarca teşekkür etti.)
11. He courteously held the door open for the person behind him. (Arkadan gelen kişi için kapıyı kibarca açık tuttu.)
12. The teacher courteously listened to the student’s explanation. (Öğretmen, öğrencinin açıklamasını kibarca dinledi.)
13. The receptionist courteously offered us water while we waited for our appointment. (Randevumuzu beklerken resepsiyonist, bize kibarca su teklif etti.)
14. She courteously declined the invitation but thanked the host for the offer. (Daveti reddetti ama ev sahibine teklif için teşekkür etti.)
15. The hotel staff courteously helped the elderly guest with their luggage. (Otel çalışanları, yaşlı misafirin bagajını kibarca yardım ettiler.)
16. The customer courteously asked for a refund and explained the problem. (Mü

şteri, geri ödeme istedi ve sorunu açıkladı, kibarca konuştu.)
17. The speaker courteously answered all the questions from the audience. (Konuşmacı, izleyicilerin tüm sorularına kibarca cevap verdi.)

18. He courteously offered his seat to the pregnant woman on the bus. (Otobüste hamile kadına kibarca yerini teklif etti.)
19. The boss courteously praised his employee for their hard work. (Patron, çalışanının zorlu çalışmaları için kibarca övdü.)
20. The salesperson courteously explained the features of the product to the customer. (Satıcı, müşteriye ürünün özelliklerini kibarca açıkladı.)

Türkçe Karşılıklar:

1. O, yaşlılara her zaman kibarca konuşur.
2. Resepsiyonist, oteliye girdiğimizde bizi nazikçe karşıladı.
3. Toplantıyı kesintiye uğrattığı için özür dileyerek kibarca konuştu.
4. Garson, başka bir şeye ihtiyacımız olup olmadığını kibarca sordu.
5. Sürücü, önce yayaların yolunun açılmasına izin verdi.
6. Ofise girerken meslektaşlarına kibarca gülümsedi.
7. Müşteri hizmetleri temsilcisi, sorunumu çözmeme yardımcı olmak için kibarca davrandı.
8. Eleştiriyi kibarca kabul etti ve gelişeceğine söz verdi.
9. Müzakereci, masamıza kibarca götürdü.
10. İş görüşmesi için fırsat sunduğu için mülakatçısına kibarca teşekkür etti.
11. Arkadan gelen kişi için kapıyı kibarca açık tuttu.
12. Öğretmen, öğrencinin açıklamasını kibarca dinledi.
13. Randevumuzu beklerken resepsiyonist, bize kibarca su teklif etti.
14. Daveti reddetti ama ev sahibine teklif için teşekkür etti.
15. Otel çalışanları, yaşlı misafirin bagajını kibarca yardım ettiler.
16. Müşteri, geri ödeme istedi ve sorunu açıkladı, kibarca konuştu.
17. Konuşmacı, izleyicilerin tüm sorularına kibarca cevap verdi.
18. Otobüste hamile kadına kibarca yerini teklif etti.
19. Patron, çalışanının zorlu çalışmaları için kibarca övdü.
20. Satıcı, müşteriye ürünün özelliklerini kibarca açıkladı.