Counterweight İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Counterweight İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Counterweight Nedir?

Counterweight, bir nesnenin dengesini sağlamak için kullanılan bir ağırlık veya kuvvettir. Ayrıca, bir durumun etkisini azaltmak veya dengelemek için kullanılan bir önlem veya faktör olarak da kullanılabilir.

Örnek Cümleler:

1. The counterweight on the crane ensures that it stays balanced. (Vinçteki karşı ağırlık, dengede kalmasını sağlar.)
2. The government implemented a counterweight to prevent inflation. (Hükümet, enflasyonu önlemek için bir dengeleme önlemi aldı.)
3. She used a counterweight to hold the door open. (Kapıyı açık tutmak için bir karşı ağırlık kullandı.)
4. The balance scale uses a counterweight to measure mass. (Denge terazisi, kütleyi ölçmek için bir karşı ağırlık kullanır.)
5. The airplane’s nose was heavy, so the pilot used a counterweight to balance it out. (Uçağın burnu ağırdı, bu yüzden pilot dengelemek için bir karşı ağırlık kullandı.)
6. The company hired more women to serve as a counterweight to its male-dominated culture. (Şirket, erkek egemen kültürüne karşı bir dengeleme olarak daha fazla kadın işe aldı.)
7. The politician proposed a counterweight to the new law. (Politikacı, yeni yasa için bir dengeleme önerdi.)
8. The boat needed a counterweight to stay level in the water. (Tekne, suda düz durmak için bir karşı ağırlığa ihtiyaç duydu.)
9. The athlete used a counterweight to increase her strength training. (Sporcu, kuvvet antrenmanını artırmak için bir karşı ağırlık kullandı.)
10. The piano had a counterweight mechanism to help lift the heavy lid. (Piyano, ağır kapağı kaldırmaya yardımcı olan bir karşı ağırlık mekanizmasıyla donatılmıştı.)
11. The artist used a counterweight to balance the sculpture. (Sanatçı, heykeli dengelemek için bir karşı ağırlık kullandı.)
12. The trainer added a counterweight to the exercise machine. (Antrenör, egzersiz makinesine bir karşı ağırlık ekledi.)
13. The journalist provided a counterweight to the biased news reporting. (Gazeteci, yanlış haber raporlamasına karşı bir dengeleme sağladı.)
14. The architect used a counterweight system to stabilize the building during earthquakes. (Mimar, depremlerde binayı dengelemek için bir karşı ağırlık sistemi kullandı.)
15. The engineer installed a counterweight to prevent the bridge from collapsing. (Mühendis, köprünün çökmesini önlemek için bir karşı ağırlık taktı.)
16. The boxer trained with a counterweight to improve his punching power. (Boksör, yumruk gücünü artırmak için bir karşı ağırlıkla antrenman yaptı.)
    17

17. The dancer used a counterweight to balance herself during the performance. (Dansçı, performans sırasında kendisini dengelemek için bir karşı ağırlık kullandı.)
18. The artist’s use of bright colors provided a counterweight to the somber subject matter of the painting. (Sanatçının parlak renkler kullanımı, tablonun hüzünlü konusuna bir dengeleme sağladı.)
19. The pilot adjusted the plane’s counterweight to compensate for the strong winds. (Pilot, güçlü rüzgarları dengelemek için uçağın karşı ağırlığını ayarladı.)
20. The company added a counterweight to its marketing strategy to appeal to a wider audience. (Şirket, daha geniş bir kitleye hitap etmek için pazarlama stratejisine bir dengeleme faktörü ekledi.)