Count İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Count İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Count ile İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Count kelimesi “saymak” anlamına gelmektedir. İngilizce cümlelerde “count” kelimesinin kullanımına örnekler şu şekildedir:

1. I will count to ten before starting the game. (Oyuna başlamadan önce ona kadar sayacağım.)
2. He likes to count his money every night. (Her gece parasını saymayı sever.)
3. The teacher asked the students to count from one to twenty. (Öğretmen öğrencilerden bir’den yirmi’ye kadar saymalarını istedi.)
4. I can’t count how many times I’ve watched this movie. (Bu filmi kaç kez izlediğimi sayamıyorum.)
5. They counted the number of people in the room. (Odadaki insanların sayısını hesapladılar.)
6. Can you count the number of words in this paragraph? (Bu paragraftaki kelime sayısını sayabilir misin?)
7. She counted the minutes until the end of the class. (Dersin sonuna kadar dakikaları saydı.)
8. I lost count of how many times I’ve been to this restaurant. (Bu restorana kaç kez gittiğimi unuttum.)
9. The referee counted to ten before declaring the boxer knocked out. (Hakem, boksu nakavt ilan etmeden önce ona kadar saydı.)
10. He counts on his friends to help him through tough times. (Zor zamanlarda arkadaşlarına güvenir.)
11. The doctor told her to count backwards from 100. (Doktor ona yüzden geriye doğru saymasını söyledi.)
12. She counts herself lucky to have such a supportive family. (Böyle destekleyici bir ailesi olduğu için kendini şanslı sayıyor.)
13. I can always count on her to be there for me. (Benim için orada olacağına her zaman güvenebilirim.)
14. He has to count his steps to make sure he’s taking the same amount each time. (Her seferinde aynı adım sayısını aldığından emin olmak için adımlarını saymak zorundadır.)
15. The cashier counted the money in the cash register. (Kasiyer, kasa içindeki parayı saydı.)
16. The judge counted the ballots to determine the winner. (Kazananı belirlemek için hakim oyları saydı.)
17. She counts herself among the lucky ones. (Kendini şanslı olanlar arasında sayıyor.)
18. He can count on his dog to always be by his side. (Her zaman yanında olması için köpeğine güvenebilir.)
19. She counted the minutes until she could leave work. (İşten çıkabileceği dakikaları saydı.)
20. You can count the number of people who have climbed Mount Everest on one hand. (Everest Dağı’na tırmanan insanların sayısını bir elin parmaklarıyla sayabilirsiniz.)

21. The coach made the team count the number of laps they ran. (Antrenör takımın koştuğu tur sayısını saydırdı.)
22. I always count my blessings and try to stay positive. (Her zaman ne kadar şanslı olduğumu hatırlar ve pozitif kalmaya çalışırım.)
23. She counted the days until her birthday. (Doğum gününe kadar olan günleri saydı.)
24. The company counted the number of sales they made in the first quarter. (Şirket ilk çeyrekte yaptıkları satışları saydı.)
25. He never thought he’d make it, but he counted his successes one by one. (Asla başarılı olacağını düşünmedi ama başarılarını tek tek saydı.)
26. I can’t count how many times I’ve been to Disneyland. (Disneyland’a kaç kez gittiğimi sayamıyorum.)
27. The accountant counted the company’s profits and losses. (Muhasebeci şirketin kar ve zararını hesapladı.)
28. The students counted the number of books in the library. (Öğrenciler kütüphanedeki kitapların sayısını saydı.)
29. He counted his money carefully before buying the car. (Arabayı satın almadan önce parasını dikkatlice saydı.)
30. She counted the days until she could see her family again. (Ailesini tekrar görebileceği günlere kadar günleri saydı.)

Bu örnek cümlelerde “count” kelimesi saymak, hesaplamak, sayısını belirlemek, güvenmek anlamlarında kullanılmıştır.