Contrived İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Contrived İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Contrived Nedir?

Contrived kelimesi, yapay ve düşünülmüş anlamına gelir. Bir şeyin doğal olmayan veya zoraki bir şekilde yaratıldığı veya üretildiği anlamında kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. His contrived smile didn’t fool anyone. (Onun yapay gülümsemesi hiç kimseyi kandırmadı.)
  2. The plot of the movie was too contrived. (Filmin hikayesi çok zorlama ve yapaydı.)
  3. She made a contrived excuse for being late. (Geç kalmak için yapay bir bahane uydurdu.)
  4. The dialogue in the play felt contrived and unrealistic. (Oyunun diyalogları yapay ve gerçekçi değildi.)
  5. He tried to create a contrived sense of drama, but it fell flat. (Yapay bir dramatik his yaratmaya çalıştı ama başarısız oldu.)
  6. The decorations for the party looked contrived and forced. (Parti için yapılan dekorasyonlar yapay ve zorlama görünüyordu.)
  7. The story seemed contrived, as if the author was trying too hard. (Hikaye yapay görünüyordu, yazarın çok çabaladığı hissi veriyordu.)
  8. Her laugh sounded contrived, like she was trying to be polite. (Kahkahası yapay geldi, nazik görünmeye çalışıyormuş gibi hissettirdi.)
  9. The ending of the book felt contrived and unsatisfying. (Kitabın sonu yapay ve tatminsizdi.)
  10. The singer’s performance was contrived and lacked emotion. (Şarkıcının performansı yapay ve duygusuzdu.)
  11. The characters in the story felt contrived and one-dimensional. (Hikayedeki karakterler yapay ve tek boyutluydu.)
  12. The speech was full of contrived anecdotes that didn’t add anything to the message. (Konuşma, mesaja bir şey katmayan yapay anekdotlarla doluydu.)
  13. The painting looked contrived and lacked artistic expression. (Tablo yapay görünüyordu ve sanatsal ifade eksikti.)
  14. The jokes he told were contrived and fell flat. (Anlattığı şakalar yapay ve başarısızdı.)
  15. The play’s contrived ending left the audience unsatisfied. (Oyunun yapay sonu seyircileri tatmin etmedi.)
  16. The dialogue in the movie felt contrived and unnatural. (Filmin diyalogları yapay ve doğal olmayan hissettirdi.)
  17. The author’s attempts at humor felt contrived and forced. (Yazarın mizah girişimleri yapay ve zorlama hissettirdi.)
  18. The product’s marketing felt contrived and gimmicky. (Ürünün pazarlaması yapay ve numaralı hissettirdi.)
  19. The director’s contrived use of symbolism felt heavy-handed and unnecessary. (Yönetmenin yapay sembolizm kullanımı ağır ve gereksiz hissettirdi.)
  20. The advertisement’s contrived message didn’t resonate with consumers. (Reklamın yapay mesajı t

üketiciyle rezonans yapmadı.)

Türkçe Karşılığı

Yapay, zoraki, düşünülmüş, uyduruk, sahte

Örnekler

1. Onun yapay gülümsemesi hiç kimseyi kandırmadı.
2. Filmin hikayesi çok zorlama ve yapaydı.
3. Geç kalmak için yapay bir bahane uydurdu.
4. Oyunun diyalogları yapay ve gerçekçi değildi.
5. Yapay bir dramatik his yaratmaya çalıştı ama başarısız oldu.
6. Parti için yapılan dekorasyonlar yapay ve zorlama görünüyordu.
7. Hikaye yapay görünüyordu, yazarın çok çabaladığı hissi veriyordu.
8. Kahkahası yapay geldi, nazik görünmeye çalışıyormuş gibi hissettirdi.
9. Kitabın sonu yapay ve tatminsizdi.
10. Şarkıcının performansı yapay ve duygusuzdu.
11. Hikayedeki karakterler yapay ve tek boyutluydu.
12. Konuşma, mesaja bir şey katmayan yapay anekdotlarla doluydu.
13. Tablo yapay görünüyordu ve sanatsal ifade eksikti.
14. Anlattığı şakalar yapay ve başarısızdı.
15. Oyunun yapay sonu seyircileri tatmin etmedi.
16. Filmin diyalogları yapay ve doğal olmayan hissettirdi.
17. Yazarın mizah girişimleri yapay ve zorlama hissettirdi.
18. Ürünün pazarlaması yapay ve numaralı hissettirdi.
19. Yönetmenin yapay sembolizm kullanımı ağır ve gereksiz hissettirdi.
20. Reklamın yapay mesajı tüketicilerle rezonans yapmadı.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.