Contest İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Contest İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Contest (yarışma)

Contest, bir yarışma, müsabaka veya rekabet anlamına gelir. Genellikle ödül veya prestij kazanmak için katılım sağlanır.

Örnek cümleler:

1. I won first place in the spelling contest. (Ben heceleme yarışmasında birinci oldum.)
2. The cooking contest was judged by professional chefs. (Yemek yapma yarışması, profesyonel şefler tarafından değerlendirildi.)
3. She decided to enter the writing contest despite her lack of confidence. (Özgüven eksikliğine rağmen, yazma yarışmasına katılmaya karar verdi.)
4. The beauty pageant was a highly anticipated contest. (Güzellik yarışması, büyük bir heyecanla beklenen bir yarışmaydı.)
5. The singing contest attracted a lot of talented performers. (Şarkı söyleme yarışması, birçok yetenekli sanatçıyı çekti.)
6. The photography contest had a theme of “nature.” (Fotoğrafçılık yarışmasının teması “doğa” idi.)
7. The spelling bee was a popular contest among elementary school students. (Heceleme yarışması, ilkokul öğrencileri arasında popüler bir yarışmaydı.)
8. She trained hard for the swimming contest and it paid off with a first-place finish. (Yüzme yarışması için sıkı çalıştı ve birincilikle ödüllendirildi.)
9. The dance contest showcased a variety of styles and cultures. (Dans yarışması, çeşitli tarzlar ve kültürlerin sergilendiği bir etkinlikti.)
10. The quiz contest tested the contestants’ knowledge in various subjects. (Quiz yarışması, yarışmacıların çeşitli konulardaki bilgilerini test etti.)
11. The talent contest allowed contestants to showcase their unique abilities. (Yetenek yarışması, yarışmacıların benzersiz yeteneklerini sergilemelerine izin verdi.)
12. The race was a grueling contest of endurance. (Yarış dayanıklılık yarışmasının zorlu bir mücadelesiydi.)
13. The chess contest attracted some of the best players in the world. (Satranç yarışması, dünyanın en iyi oyuncularını çekti.)
14. The art contest was open to artists of all ages and skill levels. (Sanat yarışması, tüm yaş gruplarından ve beceri seviyelerinden sanatçılara açıktı.)
15. The debate contest was a chance for students to practice their public speaking skills. (Debate yarışması, öğrencilerin hitabet becerilerini pratik yapma fırsatıydı.)
16. The fashion design contest was judged by fashion industry experts. (Moda tasarım yarışması, moda endüstrisi uzmanları tarafından değerlendirildi.)
17. The basketball contest was a high-scoring game with a lot of action. (Basketbol yarışması, hareketli bir oyun ve yüksek skorlu

bir yarışmaydı.)
18. The science fair was a contest of innovative ideas and experiments. (Bilim fuarı, yenilikçi fikirlerin ve deneylerin yarıştığı bir etkinlikti.)

19. The spelling contest had some challenging words that stumped many of the contestants. (Heceleme yarışması, birçok yarışmacının şaşırdığı zorlayıcı kelimeler içeriyordu.)
20. The dance-off contest was a battle between two talented dancers for the title of best dancer. (Dans yarışması, en iyi dansçı unvanı için iki yetenekli dansçı arasındaki bir mücadeleydi.)