Contemplation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Contemplation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Contemplation Nedir?

Contemplation, düşünceli ve derin düşünceyle meşgul olma eylemidir. Düşünceli bir şekilde bir konuyu düşünmek, anlamaya çalışmak, incelemek ve analiz etmek gibi eylemleri içerir.

Örnek Cümleler:

1. I enjoy spending time in quiet contemplation. (Sessiz düşünceli bir zaman geçirmeyi seviyorum.)
2. She was lost in contemplation of the beautiful sunset. (O güzel günbatımının düşüncesiyle kayboldu.)
3. His contemplation of the problem led to a breakthrough solution. (Sorunu düşünmesi ona çığır açan bir çözüm sağladı.)
4. The artist was lost in contemplation of his next masterpiece. (Sanatçı, sonraki başyapıtının düşüncesiyle kayboldu.)
5. I need some quiet contemplation to clear my mind. (Zihnimin açılması için sessiz düşünceye ihtiyacım var.)
6. His contemplation of the situation led him to make a difficult decision. (Durumun düşünmesi onu zor bir karar vermeye yöneltti.)
7. Contemplation is necessary for deep understanding. (Derin anlamak için düşünceli olmak gerekir.)
8. The monk spent hours in contemplation of the divine. (Keşiş, ilahi olanın düşüncesiyle saatlerce geçirdi.)
9. She found peace in contemplation of the natural world. (Doğal dünyanın düşüncesinde huzur buldu.)
10. Contemplation is a key part of the creative process. (Düşünce, yaratıcı sürecin önemli bir parçasıdır.)
11. He entered a state of deep contemplation as he meditated. (Meditasyon yaptığı sırada derin düşünceli bir duruma girdi.)
12. Contemplation of life’s mysteries can be both rewarding and frustrating. (Hayatın gizemlerini düşünmek hem ödüllendirici hem de sinir bozucu olabilir.)
13. She was lost in contemplation of the meaning of existence. (Varoluşun anlamının düşüncesiyle kayboldu.)
14. Contemplation of the past can help us learn from our mistakes. (Geçmişin düşüncesi, hatalarımızdan ders çıkarabilmemize yardımcı olabilir.)
15. He spent hours in quiet contemplation of the meaning of love. (Aşkın anlamının düşüncesiyle saatlerce sessizce geçirdi.)
16. Contemplation of the future can be both exciting and frightening. (Geleceğin düşüncesi hem heyecan verici hem de korkutucu olabilir.)
17. She found solace in contemplation of her faith. (İnancının düşüncesiyle teselli buldu.)
18. Contemplation of the universe’s vastness can be awe-inspiring. (Evrenin genişliğinin düşüncesi hayranlık uyandırıcı olabilir.)
19. Cont

19. Contemplation can help us make sense of our emotions and feelings. (Düşünce, duygularımızın ve hislerimizin anlamını çıkarmamıza yardımcı olabilir.)
20. The author’s contemplation of the human condition is evident in her writing. (Yazarın insan koşullarının düşüncesi, yazısında açıkça görülmektedir.)