Condemn İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Condemn İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Condemn

Condemn, kınamak, mahkum etmek, suçlamak anlamlarına gelir.

1. The human rights organization condemned the government’s actions. (İnsan hakları örgütü, hükümetin eylemlerini kınadı.)
2. The court condemned the defendant to life imprisonment. (Mahkeme, sanığı ömür boyu hapis cezasına çarptırdı.)
3. The newspaper editorial condemned the politician’s remarks as racist. (Gazete editörü, siyasetçinin açıklamalarını ırkçı olarak kınadı.)
4. The United Nations condemned the use of chemical weapons in the conflict. (Birleşmiş Milletler, çatışmalarda kimyasal silah kullanımını kınadı.)
5. The teacher condemned the students for cheating on the exam. (Öğretmen, öğrencileri sınavda kopya çektikleri için kınadı.)
6. The community condemned the vandalism of the public park. (Topluluk, kamu parkının vandalizmini kınadı.)
7. The parents condemned their son’s behavior and grounded him. (Ebeveynler, oğullarının davranışını kınadılar ve onu eve kapattılar.)
8. The religious leader condemned the violence in the name of religion. (Dini lider, din adına yapılan şiddeti kınadı.)
9. The company condemned the employee’s embezzlement and terminated his employment. (Şirket, çalışanın zimmetine para geçirmesini kınadı ve işine son verdi.)
10. The jury condemned the defendant for first-degree murder. (Jüri, sanığı birinci derece cinayetten suçlu buldu.)
11. The public condemned the celebrity for their offensive comments. (Halk, ünlünün saldırgan açıklamalarını kınadı.)
12. The committee condemned the use of animals in testing cosmetics. (Komite, kozmetik testlerinde hayvan kullanımını kınadı.)
13. The president condemned the terrorist attack and promised to take action. (Başkan, terörist saldırıyı kınadı ve önlem alacaklarını söz verdi.)
14. The judge condemned the lawyer’s inappropriate conduct in court. (Hakim, avukatın mahkemede uygun olmayan davranışını kınadı.)
15. The coach condemned the players for their lack of effort during the game. (Antrenör, oyuncuları maç sırasında gösterdikleri çabayı kınadı.)
16. The organization condemned the use of child labor in factories. (Örgüt, fabrikalarda çocuk işçi kullanımını kınadı.)
17. The government condemned the opposition party’s attempts to undermine democracy. (Hükümet, muhalefet partisinin demokrasiyi zayıflatma çabalarını kınadı.)
18. The teacher condemned the student’s disrespectful behavior towards their classmates. (Öğretmen, öğrencinin sınıf arkadaşlarına karşı saygısız davranışını kınadı.)
19. The community leaders condemned the hate speech directed towards a minority group. (Topluluk lider

leri, azınlık bir gruba yönelik nefret söylemlerini kınadılar.)
20. The organization condemned the government’s decision to cut funding for education. (Örgüt, hükümetin eğitim için fon kesme kararını kınadı.)

Türkçe Karşılıklar

• Kınamak
• Mahkum etmek
• Suçlamak
• Irkçı olarak kınamak
• Kopya çekmek için kınamak
• Kamu parkının vandalizmini kınamak
• Davranışını kınamak ve eve kapamak
• Din adına yapılan şiddeti kınamak
• İşten çıkarmak ve zimmetine para geçirmesini kınamak
• Birinci derece cinayetten suçlu bulmak
• Saldırgan açıklamaları kınamak
• Hayvan kullanımını kınamak
• Terörist saldırıyı kınamak
• Uygun olmayan davranışı kınamak
• Çabayı kınamak
• Çocuk işçi kullanımını kınamak
• Demokrasiyi zayıflatma çabalarını kınamak
• Saygısız davranışı kınamak
• Azınlık bir gruba yönelik nefret söylemlerini kınamak
• Eğitim için fon kesme kararını kınamak