Conceive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Conceive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Conceive

Türkçe Anlamı: düşünmek, tasarlamak, kurgulamak

  1. I can’t conceive of a better solution to this problem. (Bu soruna daha iyi bir çözüm tasarlayamam.)
  2. She conceived the idea for a new product line. (Yeni bir ürün hattı için fikir kurguladı.)
  3. I’m having trouble conceiving of a world without smartphones. (Akıllı telefon olmadan bir dünya tasarlamakta zorlanıyorum.)
  4. The artist conceived the painting in her mind before putting it on canvas. (Sanatçı, tabloyu tuvale koymadan önce zihninde tasarladı.)
  5. It’s difficult to conceive of how anyone could enjoy such a boring movie. (Bu kadar sıkıcı bir filmi kimin nasıl sevebileceğini tasarlamak zor.)
  6. The architect conceived a building that would blend in with its surroundings. (Mimar, çevresiyle uyumlu bir bina tasarladı.)
  7. She conceived the plan to surprise her husband for his birthday. (Eşini doğum gününde şaşırtmak için plan kurguladı.)
  8. The inventor conceived of a new way to harness solar energy. (Mucit, güneş enerjisini kullanmanın yeni bir yolunu tasarladı.)
  9. It’s hard to conceive of a time before the internet. (İnternetten önceki bir zamanı tasarlamak zor.)
  10. The writer conceived a plot twist that would shock readers. (Yazar, okuyucuları şok edecek bir hikaye kurgusu tasarladı.)
  11. The marketing team conceived a campaign to target young adults. (Pazarlama ekibi, genç yetişkinlere yönelik bir kampanya tasarladı.)
  12. I’m trying to conceive of a way to improve my productivity at work. (İşimde verimliliğimi artırmak için bir yol tasarlamaya çalışıyorum.)
  13. The director conceived of a unique visual style for the movie. (Yönetmen, filme özgün bir görsel tarz tasarladı.)
  14. I can’t conceive of a reason why he would lie about that. (Bunun hakkında yalan söylemesinin bir sebebini tasarlayamıyorum.)
  15. The company conceived of a new product that would revolutionize the market. (Şirket, piyasayı devrim yapacak yeni bir ürün tasarladı.)
  16. She conceived of a plan to start her own business. (Kendi işini kurmak için bir plan kurguladı.)
  17. The designer conceived a dress that would accentuate the model’s curves. (Tasarımcı, modelin kıvrımlarını vurgulayacak bir elbise tasarladı.)
  18. It’s hard to conceive of how different life was in the past. (Geçmişteki hayatın ne kadar farklı olduğunu tasarlamak zor.)
  19. The engineer conceived of a way to make the machine more efficient. (Mühendis, makineyi daha verimli hale getirmenin bir yolunu tasarladı.)
  20. The artist conceived of a sculpture that

would challenge viewers’ perceptions of space and form. (Sanatçı, izleyicilerin uzay ve form algısını sorgulayacak bir heykel tasarladı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.