Competitive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Competitive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Competitive

Competitive, rekabetçi anlamına gelir. Bu kelime, bir kişinin ya da bir şeyin diğerleriyle rekabet etme eğiliminde olması veya bir etkinliğin rekabetçi doğasını ifade etmek için kullanılır.

Örnek cümleler:

1. She’s very competitive, she always wants to win. (O çok rekabetçidir, her zaman kazanmak ister.)
2. The business world is very competitive, you need to be on top of your game to succeed. (İş dünyası çok rekabetçidir, başarılı olmak için oyununuzun üstünde olmanız gerekir.)
3. He has a very competitive personality, he always wants to be the best. (O çok rekabetçi bir kişiliğe sahip, her zaman en iyisi olmak ister.)
4. The sports industry is extremely competitive, only the best athletes can succeed. (Spor endüstrisi son derece rekabetçidir, sadece en iyi sporcular başarılı olabilir.)
5. Her competitive nature is what makes her a great athlete. (Onun rekabetçi doğası, onu harika bir sporcu yapan şeydir.)
6. The job market is very competitive these days, it’s important to have a strong resume. (İş piyasası bu günlerde çok rekabetçidir, güçlü bir özgeçmişe sahip olmak önemlidir.)
7. He has a very competitive streak, he hates to lose. (O çok rekabetçi bir yanı vardır, kaybetmeyi sevmez.)
8. Being competitive can be a good thing, it can drive you to work harder. (Rekabetçi olmak iyi bir şey olabilir, sizi daha çok çalışmaya teşvik edebilir.)
9. They have a competitive advantage over their competitors. (Rakiplerine karşı rekabet avantajı sahipler.)
10. She has a very competitive mindset, she’s always looking for ways to improve. (O çok rekabetçi bir zihniyete sahip, her zaman kendini geliştirmek için yollar arıyor.)
11. The company is facing tough competition in the market. (Şirket, piyasada sert rekabetle karşı karşıya.)
12. He’s very competitive when it comes to his work, he always wants to be the best. (İşine geldiğinde çok rekabetçidir, her zaman en iyisi olmak ister.)
13. They have a very competitive pricing strategy. (Onların çok rekabetçi fiyatlandırma stratejileri var.)
14. Her competitive spirit is what drives her to succeed. (Onun rekabetçi ruhu, başarılı olmasını sağlayan şeydir.)
15. The team has a very competitive dynamic, everyone is always pushing each other to do better. (Takımın çok rekabetçi bir dinamiği var, herkes birbir

ini daha iyi yapmak için birbirlerine itiyorlar.)
16. The company is in a very competitive industry, they need to stay innovative to stay ahead. (Şirket, çok rekabetçi bir endüstride bulunuyor, önde kalmak için yenilikçi olmaları gerekiyor.)

17. He’s a very competitive player, he always wants to win. (O çok rekabetçi bir oyuncudur, her zaman kazanmak ister.)
18. There’s a lot of competition for jobs in this field. (Bu alandaki işler için çok fazla rekabet var.)
19. The company has a competitive edge over its rivals. (Şirket, rakiplerine karşı rekabet avantajı sağlıyor.)
20. Her competitive nature can sometimes get in the way of teamwork. (Onun rekabetçi doğası bazen takım çalışmasının önüne geçebilir.)