Competence İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Competence İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Competence (Yeterlilik) Nedir?

Competence, bir kişinin belirli bir görevi veya işi yapabilme yeteneği veya yeterliliğidir.

Örnek Cümleler:

  1. Competence is an essential quality for any job applicant. (Yeterlilik, her iş başvurusu yapan kişi için temel bir niteliktir.)
  2. She has competence in several programming languages. (Birkaç programlama dilinde yeterliliğe sahip.)
  3. Our team’s competence in marketing helped us win the contract. (Pazarlama konusundaki takımımızın yeterliliği bize sözleşmeyi kazandırdı.)
  4. He demonstrated his competence in public speaking during the conference. (Konferansta, kamuoyu önünde konuşma yapma yeterliliğini gösterdi.)
  5. The company values competence over experience when hiring new employees. (Şirket, yeni çalışanları işe alırken, deneyimden daha çok yeterliliğe önem verir.)
  6. It takes years of practice to achieve competence in playing a musical instrument. (Bir müzik aletini çalmada yeterlilik elde etmek yıllar boyu uygulama gerektirir.)
  7. Her competence in negotiation helped her close the deal. (Müzakeredeki yeterliliği anlaşmayı kapatmasına yardımcı oldu.)
  8. The company offers training programs to improve competence in various areas. (Şirket, çeşitli alanlarda yeterliliği artırmak için eğitim programları sunar.)
  9. His lack of competence in project management led to delays and cost overruns. (Proje yönetimindeki yeterlilik eksikliği gecikmelere ve maliyet artışına neden oldu.)
  10. Having competence in a foreign language can be a valuable asset in today’s global economy. (Bugünün küresel ekonomisinde bir yabancı dilde yeterliliğe sahip olmak önemli bir varlık olabilir.)
  11. She was promoted to a management position because of her style=”color:blue”>competence and leadership skills. (Liderlik becerileri ve yeterliliği sayesinde yönetim pozisyonuna terfi etti.)
  12. The job requires a high level of competence in data analysis. (İş, veri analizinde yüksek bir yeterlilik gerektirir.)
  13. His competence as a surgeon is widely recognized in the medical community. (Cerrah olarak yeterliliği tıbbi toplumda geniş çapta tanınmaktadır.)
  14. Employees are encouraged to participate in training programs to improve their competence. (Çalışanlar, yeterliliklerini artırmak için eğitim programlarına katılmaya teşvik edilir.)
  15. His competence in customer service helped the company retain its clients. (Müşteri hizmetlerindeki yeterliliği, şirketin müşterilerini korumasına yardımcı oldu.)
  16. The project team’s competence in project management ensured the project’s success. (Proje yönetimindeki takımın yeterliliği, projenin başarısını sağladı.)
  17. His competence in financial analysis helped the company make informed investment decisions. (Finansal analizdeki yeterliliği, şirketin bilinçli yatırım kararları almasına yardımcı oldu.)
  18. The candidate’s competence in project management was a deciding factor in the hiring process. (İşe alım sürecinde adayın proje yönetimindeki yeterliliği, belirleyici bir faktördü.)
  19. The company provides ongoing training to maintain and improve employees’ competence. (Şirket, çalışanların yeterliliklerini korumak ve artırmak için sürekli eğitim sağlar.)
  20. Her competence in leadership was recognized by her colleagues and superiors. (Liderlikteki yeterliliği, meslektaşları ve üstleri tarafından tanındı.)
  21. Effective communication is a key competence for success in any field. (Başarı için etkili iletişim, herhangi bir alanda ana bir yeterlilikdir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.