Compensation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Compensation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Compensation Nedir?

Compensation, Türkçe karşılığı olarak tazminat veya telafi anlamına gelir. Bu terim, bir kişinin veya kuruluşun bir zarar veya kayıp nedeniyle başka bir kişi veya kuruluş tarafından yapılan ödemenin genel adıdır. İş yerlerinde ise, çalışanların aldığı ücret veya maaş anlamında kullanılır.

Örnek Cümleler

1. My company offered me a compensation package after laying me off. (Şirketim, beni işten çıkardıktan sonra bir tazminat paketi teklif etti.)
2. The company paid compensation to the families of the workers who were killed in the accident. (Şirket, kazada hayatını kaybeden işçilerin ailelerine tazminat ödedi.)
3. The lawyer advised me to seek compensation for the damages caused by the accident. (Avukat, kazadan kaynaklanan hasarlar için tazminat talep etmemi önerdi.)
4. The government has set up a compensation fund for the victims of natural disasters. (Hükümet, doğal afetlerin mağdurları için bir tazminat fonu oluşturdu.)
5. I received compensation for the delay in my flight. (Uçuşumun gecikmesi nedeniyle tazminat aldım.)
6. The company provided compensation for the employees who had to work on weekends. (Şirket, hafta sonu çalışmak zorunda kalan çalışanlara tazminat sağladı.)
7. The injured worker was entitled to receive compensation for the accident. (Yaralanan işçi, kazadan dolayı tazminat almaya hak kazandı.)
8. The court awarded the plaintiff $1 million in compensation for the damages. (Mahkeme, davacıya hasarlar için 1 milyon dolar tazminat ödülü verdi.)
9. The company gave him a bonus as compensation for his hard work. (Şirket, ona sıkı çalışması için tazminat olarak bir bonus verdi.)
10. The union negotiated a compensation package for the workers who were laid off. (Sendika, işten çıkarılan işçiler için bir tazminat paketi müzakere etti.)
11. The company offered compensation to the customers who were affected by the product recall. (Şirket, ürünün geri çağrılmasından etkilenen müşterilere tazminat teklif etti.)
12. The athlete received compensation for the injuries he sustained during the game. (Sporcu, oyun sırasında aldığı yaralanmalar için tazminat aldı.)
13. The company’s CEO took a pay cut as a form of compensation for the company’s poor performance. (Şirketin CEO’su, şirketin kötü performansı için tazminat olarak maaşından kesinti yaptı.)
14. The government provided compensation for the farmers affected by the drought. (Hükümet, kuraklıktan etkilenen çiftçilere tazminat sağladı.)
15. The company offered stock options as part of the

compensation package for its top executives. (Şirket, üst düzey yöneticileri için tazminat paketinin bir parçası olarak hisse senedi seçenekleri sundu.)
16. The company agreed to pay compensation to the workers who were unfairly dismissed. (Şirket, haksız yere işten çıkarılan işçilere tazminat ödemeyi kabul etti.)

17. The insurance company paid compensation for the damages caused by the fire. (Sigorta şirketi, yangının neden olduğu hasarlar için tazminat ödedi.)
18. The company offered additional vacation days as compensation for the employees who worked overtime. (Şirket, fazla mesai yapan çalışanlara tazminat olarak ek tatil günleri sundu.)
19. The court ordered the defendant to pay compensation to the victim of the assault. (Mahkeme, saldırının mağduru için davalının tazminat ödemesine karar verdi.)
20. The company provided compensation for the employees who were affected by the restructuring process. (Şirket, yeniden yapılanma sürecinden etkilenen çalışanlara tazminat sağladı.)