Commute İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Commute İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Commute Nedir?

Commute, Türkçe’de “gidiş geliş yapmak” anlamına gelir. Genellikle iş veya okul gibi rutin aktiviteler için yapılan düzenli seyahatleri ifade etmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. I commute to work by train every day. (Her gün işe trenle gidip geliyorum.)
  2. The commute from my house to the city center is quite long. (Evimden şehir merkezine gitmek oldukça uzun sürer.)
  3. She is exhausted from her long commute. (Uzun gidiş geliş yolculuğundan dolayı yorgun düştü.)
  4. Commuting in rush hour traffic can be very stressful. (Yoğun saatlerde trafikte gidip gelmek çok stresli olabilir.)
  5. I prefer to commute by bike because it’s good exercise. (Bisikletle gidip gelmeyi tercih ederim çünkü iyi bir egzersizdir.)
  6. His commute was delayed because of the bad weather. (Kötü hava koşulları nedeniyle gitmek zorunda olduğu yerlere gitmesi gecikti.)
  7. The cost of commuting by car can be very expensive. (Arabayla gidip gelmenin maliyeti çok pahalı olabilir.)
  8. She listens to podcasts during her commute. (Gidiş geliş yolculuğu sırasında podcast dinler.)
  9. The new subway line has reduced commute times for many people. (Yeni metro hattı birçok insanın gidiş geliş süresini azalttı.)
  10. Commuting by public transportation is more environmentally friendly than driving. (Toplu taşımayla gitmek arabayla gitmekten çevre dostudur.)
  11. I hate commuting in the rain. (Yağmurlu havalarda gidip gelmekten nefret ederim.)
  12. Commuting by foot is a great way to get some exercise. (Yürüyerek gidip gelmek egzersiz yapmak için harika bir yoldur.)
  13. The commute to the airport took longer than expected because of traffic. (Trafik nedeniyle havalimanına gitmek daha uzun sürdü.)
  14. Commuting by car can be convenient, but it also contributes to air pollution. (Arabayla gitmek pratik olabilir ama aynı zamanda hava kirliliğine de katkıda bulunur.)
  15. The commute to her new job is much shorter than her old job. (Yeni işine gitmek daha kısa bir mesafede ama eski işinden daha yakın.)
  16. Commuting to work can be a great opportunity to catch up on reading. (İşe gitmek bir okuma yapmak için harika bir fırsat olabilir.)
  17. He has to wake up very early in the morning to avoid the rush hour commute. (Yoğun saatlerden kaçınmak için sabah çok erken kalkması gerekiyor.)
  18. Commuting by train is often faster than driving because it avoids traffic. (Trafikten kaçınarak trenle gitmek genellikle arabayla gitmekten daha hızlıdır.)
  19. She moved closer to her office
  1. Commuting from the suburbs to the city can take over an hour during peak hours. (Zirve saatlerinde, banliyölerden şehre gitmek bir saatten fazla sürebilir.)

(Türkçe Çevirileri eklendi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.