Commerce İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Commerce İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Commerce

Commerce, ticaret anlamına gelir. Bir malın alım ve satım işlemine veya ticari faaliyetlere atıfta bulunur.

Örnek cümleler:

  1. The commerce between the two countries has increased significantly. (İki ülke arasındaki ticaret önemli ölçüde arttı.)
  2. We need to study commerce to understand the principles of business. (İş prensiplerini anlamak için ticareti öğrenmemiz gerekiyor.)
  3. Electronic commerce has become increasingly popular in recent years. (Elektronik ticaret son yıllarda giderek popüler hale geldi.)
  4. The government is taking steps to promote international commerce. (Hükümet, uluslararası ticareti teşvik etmek için adımlar atıyor.)
  5. Commerce has always played a significant role in the growth of economies. (Ticaret, ekonomilerin büyümesinde her zaman önemli bir rol oynamıştır.)
  6. The company specializes in international commerce. (Şirket, uluslararası ticarete özeldir.)
  7. Commerce can be affected by political instability. (Ticaret, siyasi istikrarsızlıktan etkilenebilir.)
  8. She studied commerce in college and now works in banking. (Üniversitede ticareti öğrendi ve şimdi bankacılıkta çalışıyor.)
  9. E-commerce is changing the way people shop. (Elektronik ticaret, insanların alışveriş yapma şeklini değiştiriyor.)
  10. The commerce industry is highly competitive. (Ticaret endüstrisi oldukça rekabetçidir.)
  11. He is a successful businessman who has made a fortune in commerce. (O, ticarette bir servet kazanmış başarılı bir iş adamıdır.)
  12. The commerce of goods and services is an essential part of the economy. (Mal ve hizmet ticareti, ekonominin vazgeçilmez bir parçasıdır.)
  13. International commerce can lead to cultural exchange and understanding. (Uluslararası ticaret, kültürel değişim ve anlayışa yol açabilir.)
  14. The country’s commerce policies are under review. (Ülkenin ticaret politikaları gözden geçiriliyor.)
  15. He has a degree in commerce and works as a financial analyst. (Ticarette bir derecesi var ve finansal analist olarak çalışıyor.)
  16. The Internet has revolutionized the world of commerce. (İnternet, ticaret dünyasını devrimleştirdi.)
  17. Electronic commerce has made it easier for small businesses to reach a global market. (Elektronik ticaret, küçük işletmelerin küresel bir pazara ulaşmasını kolaylaştırdı.)
  18. The commerce of luxury goods is a lucrative business. (Lüks malların ticareti karlı bir iştir.)
  19. He is a professor of commerce at the university. (Üniversitede ticaret profesörüdür.)

E-commerce has created new job opportunities in the field of digital marketing. (Elektronik ticaret, dijital pazarlama alanında yeni iş fırsatları yarattı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.