Commandeer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Commandeer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Commandeer

Commandeer kelimesi, bir şeyi zorla ele geçirme veya kontrol etme anlamına gelir.

Örnek cümleler:

  1. The military commandeered the hotel for their use. (Askeri, oteli kullanımları için ele geçirdi.)
  2. The police have the power to commandeer private property for public use. (Polis, özel mülkleri kamu kullanımı için ele geçirme yetkisine sahiptir.)
  3. The captain commandeered the lifeboat to evacuate the passengers. (Kaptan, yolcuları tahliye etmek için cankurtaran botunu ele geçirdi.)
  4. The government may commandeer civilian vehicles during times of war. (Hükümet, savaş zamanlarında sivil araçları ele geçirebilir.)
  5. The thieves commandeered the truck and drove it away. (Hırsızlar, kamyonu ele geçirdi ve uzaklaştı.)
  6. The military commander decided to commandeer the building for military use. (Askeri komutan, binayı askeri kullanım için ele geçirmeye karar verdi.)
  7. The police commandeered the suspect’s vehicle as evidence. (Polis, delil olarak şüphelinin aracını ele geçirdi.)
  8. The government commandeered the supplies for the disaster relief effort. (Hükümet, afet yardım çabaları için malzemeleri ele geçirdi.)
  9. The rebels commandeered the radio station and broadcast their message. (Rebeller, radyo istasyonunu ele geçirdi ve mesajlarını yayınladı.)
  10. The army commandeered the bridge to prevent the enemy from crossing. (Ordu, düşmanın geçişini önlemek için köprüyü ele geçirdi.)
  11. The pirates commandeered the ship and held the crew hostage. (Korsanlar, gemiyi ele geçirdi ve mürettebatı rehin aldı.)
  12. The police commander ordered his officers to commandeer all available vehicles. (Polis komutanı, memurlarına tüm müsait araçları ele geçirmeleri emrini verdi.)
  13. The government commandeered the company’s production facilities to produce essential goods. (Hükümet, şirketin üretim tesislerini ele geçirdi ve önemli mallar üretti.)
  14. The rebels commandeered a helicopter to transport their leaders. (Rebeller, liderlerini taşımak için bir helikopter ele geçirdi.)
  15. The army commandeer the airport to launch their operations. (Ordu, operasyonlarını başlatmak için havaalanını ele geçirdi.)
  16. The police commandeered the suspect’s computer to search for evidence. (Polis, delil aramak için şüphelinin bilgisayarını ele geçirdi.)
  17. The government commandeered the building for a summit meeting. (Hükümet, bir zirve toplantısı için binayı ele geçirdi.)
  18. The rebels commandeered a bus to transport their weapons. (Rebeller, silahlarını taşımak için bir otobüs ele geçirdi.)
  19. The military commander ordered his troops to commandeer the nearby village for shelter. (Askeri komutan, barınak için yakındaki köyü ele geçirm
  1. The police were able to commandeer a boat to rescue the stranded sailors. (Polis, mahsur kalan denizcileri kurtarmak için bir tekne ele geçirebildi.)

Not: Lütfen unutmayın, “commandeer” kelimesi zorla veya haksız yere bir şeyi ele geçirme anlamı taşır. Bu nedenle, bu kelimeyi kullanmadan önce, kullanım amacınızı dikkatlice düşünmeniz ve gerektiği gibi kullanmanız önemlidir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.