Combine İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Combine İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Combine İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: bir araya getirmek, birleştirmek

  1. I need to combine these two documents into one file.
    (Bu iki belgeyi bir dosyada birleştirmem gerekiyor.)
  2. She combined the ingredients to make a delicious cake.
    (O, lezzetli bir pasta yapmak için malzemeleri bir araya getirdi.)
  3. The artist combined different styles to create a unique painting.
    (Sanatçı, benzersiz bir tablo oluşturmak için farklı tarzları birleştirdi.)
  4. Let’s combine our resources to achieve a common goal.
    (Ortak bir hedefe ulaşmak için kaynaklarımızı birleştirelim.)
  5. The team needs to combine their efforts to win the game.
    (Takım, oyunu kazanmak için çabalarını birleştirmeli.)
  6. The company is planning to combine two departments to increase efficiency.
    (Şirket, verimliliği artırmak için iki departmanı birleştirmeyi planlıyor.)
  7. The recipe combines sweet and savory flavors.
    (Tarif, tatlı ve tuzlu lezzetleri birleştiriyor.)
  8. The movie combines action and comedy.
    (Film, aksiyon ve komediyi birleştiriyor.)
  9. I like to combine different patterns in my outfits.
    (Kıyafetlerimde farklı desenleri birleştirmeyi seviyorum.)
  10. The chef combined ingredients that I would have never thought to mix.
    (Şef, karıştırmayı asla düşünmeyeceğim malzemeleri birleştirdi.)
  11. We need to combine our strengths to overcome this challenge.
    (Bu zorluğun üstesinden gelmek için güçlerimizi birleştirmemiz gerekiyor.)
  12. The artist combined different shades of blue to create a beautiful painting.
    (Sanatçı, güzel bir tablo oluşturmak için farklı tonlarda mavi rengi birleştirdi.)
  13. This program combines education and entertainment.
    (Bu program, eğitimi ve eğlenceyi birleştiriyor.)
  14. The scientist combined different chemicals to create a new substance.
    (Bilim adamı, yeni bir madde oluşturmak için farklı kimyasalları birleştirdi.)
  15. The company plans to combine their products to offer a better deal.
    (Şirket, daha iyi bir fırsat sunmak için ürünlerini birleştirmeyi planlıyor.)
  16. The band combined different genres of music to create a unique sound.
    (Grup, benzersiz bir ses oluşturmak için farklı müzik türlerini birleştirdi.)
  17. The artist combined oil and water to create a beautiful painting technique.
    (Sanatçı, güzel bir resim tekniği oluşturmak için yağı ve suyu birleştirdi.)
  18. We need

to combine our ideas to come up with a better solution.
(Daha iyi bir çözüm bulmak için fikirlerimizi birleştirmemiz gerekiyor.)
19. The fashion designer combined different textures to create a unique dress.
(Moda tasarımcısı, benzersiz bir elbise oluşturmak için farklı dokuları birleştirdi.)

  1. The teacher combined lecture and hands-on activities to create an engaging lesson.
    (Öğretmen, ilgi çekici bir ders oluşturmak için ders anlatımını ve pratik aktiviteleri birleştirdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.