Colt İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Colt İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Colt:

Türkçe anlamı: Colt, genç atlar veya genç boğalar gibi genç hayvanları ifade eden bir kelime olarak kullanılır.

1. My uncle just bought a colt for his farm.
   (Türkçe: Amcam çiftliği için yeni bir tay satın aldı.)

2. The colt was full of energy and ran around the field.
   (Türkçe: Tay enerji doluydu ve tarlada koşuşturdu.)

3. They trained the colt to be a racehorse.
   (Türkçe: Tayı bir yarış atı olacak şekilde eğittiler.)

4. The farmer took great care of the colt to ensure its health and wellbeing.
   (Türkçe: Çiftçi, tayın sağlığı ve iyi oluşu için büyük özen gösterdi.)

5. The colt was shy around strangers and took time to warm up to people.
   (Türkçe: Tay, yabancılarla etkileşimde çekingen ve insanlara alışmak için zaman aldı.)

6. The colt’s coat was a beautiful shade of brown.
   (Türkçe: Tayın postu güzel bir kahverengi tonundaydı.)

7. The colt was born in the springtime.
   (Türkçe: Tay ilkbaharda doğdu.)

8. The colt’s mother was a champion racehorse.
   (Türkçe: Tayın annesi bir şampiyon yarış atıydı.)

9. The colt followed its mother around the pasture.
   (Türkçe: Tay, çayıra annesinin peşinden takip etti.)

10. The colt had a playful nature and loved to run and jump.
    (Türkçe: Tay oyunbaz bir doğaya sahipti ve koşup zıplamayı seviyordu.)

11. The colt’s owners were excited to see how it would perform in races.
    (Türkçe: Tayın sahipleri, yarışlarda nasıl performans sergileyeceğini görmek için heyecanlıydı.)

12. The colt was too young to be ridden and needed more training.
    (Türkçe: Tay binilmek için çok gençti ve daha fazla eğitime ihtiyacı vardı.)

13. The colt’s father was a famous stud who had sired many champion racehorses.
    (Türkçe: Tayın babası birçok şampiyon yarış atının babası olan ünlü bir aygırdı.)

14. The colt’s owners hoped it would inherit its father’s speed and agility.
    (Türkçe: Tayın sahipleri, babasının hızını ve çevikliğini miras alacağını umuyordu.)

15. The colt was named after a famous racehorse from the past.
    (Türkçe: Tay, geçmişte ünlü bir yarış atının adıyla adlandırıldı.)

16. The colt’s owners spent a lot of money

on its care and training, hoping for a return on their investment in future races.
(Türkçe: Tayın sahipleri, gelecekteki yarışlarda yatırımlarının geri dönüşünü umarak, bakımı ve eğitimi için çok para harcadılar.)

17. The colt was curious about everything and would investigate anything new in its surroundings.
    (Türkçe: Tay, her şeye meraklıydı ve çevresindeki her yeni şeyi araştıracaktı.)

18. The colt’s coat was sleek and shiny, a sign of good health.
    (Türkçe: Tayın postu pürüzsüz ve parlaktı, iyi sağlık işaretiydi.)

19. The colt’s training included learning to respond to commands and getting used to being ridden.
    (Türkçe: Tayın eğitimi, komutlara yanıt vermeyi öğrenmek ve binilmeye alışmak gibi şeyleri içeriyordu.)

20. The colt was a promising young horse, with the potential to become a champion racehorse.
    (Türkçe: Tay, şampiyon bir yarış atı olma potansiyeli olan umut verici bir genç at idi.)