Collapse İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Collapse İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Collapse İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Çökmek, yıkılmak, çöküş, çözülme

  1. The bridge collapsed due to the strong earthquake. (Köprü, şiddetli depremden dolayı çöktü.)
  2. The company is facing financial collapse. (Şirket mali çöküşle karşı karşıya.)
  3. The building collapsed under the weight of the snow. (Bina, karın ağırlığı altında çöktü.)
  4. The economy is in danger of collapse. (Ekonomi çökme tehlikesiyle karşı karşıya.)
  5. The tent collapsed in the storm. (Çadır, fırtınada çöktü.)
  6. The athlete collapsed after running the marathon. (Sporcu, maraton koşusundan sonra çöktü.)
  7. The chair collapsed when he sat on it. (Sandalye, ona oturduğunda çöktü.)
  8. The team’s defense collapsed in the second half. (Takımın savunması, ikinci yarıda çöktü.)
  9. The stock market experienced a collapse. (Hisse senedi piyasası bir çöküş yaşadı.)
  10. The patient’s lungs collapsed due to pneumonia. (Hastanın akciğerleri, zatürreden dolayı çöktü.)
  11. The city was in chaos after the collapse of the government. (Hükümetin çökmesinden sonra şehirde kaos yaşandı.)
  12. The relationship between the two countries collapsed after the war. (İki ülke arasındaki ilişki savaştan sonra çöktü.)
  13. The bookshelf collapsed under the weight of the books. (Kitaplık, kitapların ağırlığı altında çöktü.)
  14. The old bridge collapsed and a new one was built. (Eski köprü çöktü ve yeni bir tane yapıldı.)
  15. The system collapsed due to a software error. (Sistem, bir yazılım hatası nedeniyle çöktü.)
  16. The stock market collapse caused a recession. (Hisse senedi piyasasındaki çöküş, bir resesyona neden oldu.)
  17. The team’s morale collapsed after losing the game. (Takımın moralı, maçı kaybettikten sonra çöktü.)
  18. The collapse of the Soviet Union changed the political landscape of Europe. (Sovyetler Birliği’nin çöküşü, Avrupa’nın siyasi manzarasını değiştirdi.)
  19. The roof of the old building collapsed during the storm. (Eski binanın çatısı, fırtına sırasında çöktü.)
  20. The singer collapsed on stage due to exhaustion. (Şarkıcı, tükenmişlik nedeniyle sahnede çöktü.)
  1. The negotiations collapsed when both parties couldn’t reach an agreement. (Taraflar anlaşmaya varamayınca görüşmeler çöktü.)
  2. The mining company suffered a collapse in profits due to the decrease in demand. (Madencilik şirketi, talebin azalması nedeniyle karında bir çöküş yaşadı.)
  3. The old tree collapsed during the storm, blocking the road. (Eski ağaç, fırtına sırasında çöktü ve yolu kapattı.)
  4. The collapse of the housing market led to a financial crisis. (Konut piyasasındaki çöküş, bir finansal krize yol açtı.)
  5. The bridge was closed after the partial collapse of one of its supports. (Köprünün desteklerinden birinin kısmi çökmesinden sonra köprü kapandı.)
  6. The athlete collapsed from dehydration during the race. (Sporcu, yarış sırasında dehidrasyondan dolayı çöktü.)
  7. The company experienced a sudden collapse after the CEO’s embezzlement was discovered. (CEO’nun zimmetine para geçirmesi ortaya çıktıktan sonra şirket ani bir çöküş yaşadı.)
  8. The collapse of the tower was captured on video. (Kuledeki çöküş, videoya kaydedildi.)
  9. The sudden collapse of the building shocked the local community. (Bina’nın ani çöküşü, yerel topluluğu şoke etti.)
  10. The team’s collapse in the playoffs was unexpected. (Takımın playoff’larda çökmesi beklenmedikti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.