Coal İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Coal İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Coal (Kömür)

Coal is a fossil fuel that forms from dead plant matter over millions of years. It is used for energy production and can be found in different types such as anthracite, bituminous, and lignite.

20 örnek cümle:

1. Coal is the most abundant fossil fuel on earth. (Kömür, dünyadaki en bol fosil yakıttır.)
2. Many power plants burn coal to generate electricity. (Birçok enerji santrali, elektrik üretmek için kömür yakar.)
3. China is the world’s largest producer and consumer of coal. (Çin, dünyanın en büyük kömür üreticisi ve tüketicisidir.)
4. Coal mining can cause environmental damage and health problems for workers. (Kömür madenciliği, çevresel hasara ve işçiler için sağlık sorunlarına neden olabilir.)
5. Renewable energy sources are becoming increasingly popular as an alternative to coal. (Yenilenebilir enerji kaynakları, kömür yerine giderek daha popüler hale geliyor.)
6. The use of coal contributes to air pollution and greenhouse gas emissions. (Kömürün kullanımı, hava kirliliğine ve sera gazı emisyonlarına katkıda bulunur.)
7. Coal can be used for heating homes and cooking food. (Kömür, evleri ısıtmak ve yemek pişirmek için kullanılabilir.)
8. The coal industry provides jobs for many people around the world. (Kömür endüstrisi, dünya genelinde birçok insan için iş imkanı sağlar.)
9. Coal power plants are being phased out in many countries due to their negative impact on the environment. (Kömürle çalışan enerji santralleri, çevreye olumsuz etkileri nedeniyle birçok ülkede kademeli olarak kaldırılıyor.)
10. Environmentalists are calling for a transition to cleaner energy sources away from coal. (Çevreciler, kömürden uzaklaşarak daha temiz enerji kaynaklarına geçilmesini talep ediyor.)
11. Coal can be used to make steel and other industrial products. (Kömür, çelik ve diğer endüstriyel ürünlerin yapımında kullanılabilir.)
12. The use of coal has declined in recent years as renewable energy sources become more affordable. (Yenilenebilir enerji kaynakları daha uygun hale geldikçe, kömür kullanımı son yıllarda azalm

    ıştır.)

13. Coal mining can have negative effects on nearby communities, including noise pollution and water contamination. (Kömür madenciliği, yakındaki topluluklar üzerinde gürültü kirliliği ve su kirliliği gibi olumsuz etkilere sahip olabilir.)
14. Some countries rely heavily on coal for their energy needs, while others have already transitioned to cleaner sources. (Bazı ülkeler enerji ihtiyaçlarının büyük bir bölümünü kömürden karşılarken, diğerleri daha temiz kaynaklara geçiş yapmıştır.)
15. The use of coal can also have social and economic impacts on communities that depend on it for jobs and income. (Kömür kullanımı, iş ve gelir için buna bağımlı olan topluluklar üzerinde sosyal ve ekonomik etkilere sahip olabilir.)
16. Coal-fired power plants are responsible for a significant amount of global carbon dioxide emissions. (Kömürle çalışan enerji santralleri, küresel karbondioksit emisyonlarının önemli bir kısmından sorumludur.)
17. The use of coal in developing countries is increasing as their economies grow. (Gelişmekte olan ülkelerin ekonomileri büyüdükçe, kömür kullanımı artıyor.)
18. Coal can be transported by train, truck, or ship to reach its destination. (Kömür, tren, kamyon veya gemi ile hedefine ulaşmak için taşınabilir.)
19. The burning of coal releases sulfur dioxide and other harmful pollutants into the air. (Kömürün yakılması, kükürtdioksit ve diğer zararlı kirleticilerin havaya salınmasına neden olur.)
20. Coal reserves are unevenly distributed around the world, with some countries having much larger deposits than others. (Kömür rezervleri dünya çapında eşit olarak dağılmamıştır ve bazı ülkeler diğerlerinden çok daha büyük yataklara sahiptir.)

These sentences demonstrate the various ways in which coal is used and the impact it has on the environment and society. While it has been an important source of energy for many years, there is growing concern about its negative effects and the need to transition to cleaner, renewable energy sources.