Cluster İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cluster İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cluster

Cluster, bir araya gelerek oluşturdukları bir yapı ya da topluluk anlamına gelir. Genellikle benzer özelliklere sahip olan ve birbirleriyle bağlantılı olan nesneler, kişiler veya organizmalar bir araya gelerek bir küme oluştururlar.

Örnek Cümleler:

  1. The company has formed a cluster of experts to tackle the issue. (Şirket, sorunu çözmek için bir uzmanlar kümesi oluşturdu.)
  2. The grapes grow in clusters on the vine. (Üzümler, asmada salkım halinde büyür.)
  3. The city is known for its technology cluster. (Kent, teknoloji kümesiyle tanınır.)
  4. The stars in the night sky form clusters. (Gece gökyüzündeki yıldızlar kümeler oluştururlar.)
  5. The software company has a cluster of servers to handle the traffic. (Yazılım şirketi, trafiği yönetmek için bir sunucu kümesine sahiptir.)
  6. The bacteria were found in a cluster on the petri dish. (Bakteriler petri kabında bir kümede bulundu.)
  7. The village is surrounded by a cluster of hills. (Köy, tepelerin bir kümeleriyle çevrilidir.)
  8. The dance troupe performed a cluster of synchronized movements. (Dans grubu, senkronize hareketlerin bir kümesini sergiledi.)
  9. The cars were parked in a cluster on the street. (Arabalar, sokağın bir kısmında bir kümede park edilmişti.)
  10. The research team identified a cluster of genes responsible for the disease. (Araştırma ekibi, hastalıktan sorumlu olan bir gen kümesini tanımladı.)
  11. The artist created a cluster of sculptures in the park. (Sanatçı, parkta heykel kümeleri oluşturdu.)
  12. The village has a cluster of historical buildings. (Köyde tarihi binaların bir kümeleri var.)
  13. The birds were nesting in a cluster of trees. (Kuşlar, bir ağaç kümesinde yuva yapıyorlardı.)
  14. The company’s products are grouped into a cluster of related items. (Şirketin ürünleri ilgili öğelerin bir kümesine gruplandırılır.)
  15. The organization formed a cluster of volunteers to help with disaster relief. (Organizasyon, felaket yardımı için bir gönüllü kümesi oluşturdu.)
  16. The grapes in the cluster were ripe and juicy. (Salkımdaki üzümler olgun ve sulu idi.)
  17. The museum has a cluster of exhibits on ancient civilizations. (Müze, antik medeniyetlerle ilgili sergilerin bir kümesine sahiptir.)
  18. The hospital has a cluster of specialized departments. (Hastanenin özel departmanların bir kümeleri vardır.)
  19. The team of scientists discovered a cluster of new planets. (Bilim adamları, yeni gezegenlerin bir kümes

ine keşfetti.)
20. The ants formed a cluster around the sugar cube. (Karınca, şeker küpü etrafında bir küme oluşturdu.)

Türkçe Anlamları:

  1. küme
  2. salkım
  3. küme, topluluk
  4. küme
  5. küme
  6. küme
  7. küme
  8. küme, topluluk
  9. küme
  10. gen kümesi
  11. küme
  12. küme
  13. ağaç kümesi
  14. küme
  15. gönüllü kümesi
  16. salkım
  17. sergi kümesi
  18. bölüm kümesi
  19. gezegen kümesi
  20. küme

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.