Chip İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Chip İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Chip Nedir?

Chip, küçük boyutlu entegre devrelerdir. İngilizce’de “integrated circuit” olarak da bilinir. Bilgisayarlar, telefonlar, araçlar ve birçok elektronik cihazda kullanılır. Chip, elektronik cihazların işlem gücünü arttırırken, boyutunu küçültmeye de yardımcı olur.

Örnek Cümleler:

1. I need to buy a new computer with a faster chip. (Daha hızlı bir çipe sahip yeni bir bilgisayar almam gerekiyor.)
2. The chip in my phone controls the camera. (Telefonumdaki çip, kamerayı kontrol ediyor.)
3. The car’s chip is malfunctioning, and we need to replace it. (Arabanın çipi arızalandı ve onu değiştirmemiz gerekiyor.)
4. The new gaming console has a powerful chip. (Yeni oyun konsolu güçlü bir çipe sahip.)
5. The chip in my credit card keeps my information secure. (Kredi kartımdaki çip, bilgilerimi güvende tutuyor.)
6. The company is developing a chip for autonomous cars. (Şirket, otonom arabalar için bir çip geliştiriyor.)
7. The scientists created a microchip to monitor brain activity. (Bilim adamları, beyin aktivitesini izlemek için bir mikroçip oluşturdular.)
8. The chip on the circuit board is damaged. (Devre kartındaki çip hasar gördü.)
9. The chip in the robot controls its movements. (Robotun çipi, hareketlerini kontrol ediyor.)
10. The processor chip is the brain of a computer. (İşlemci çipi, bilgisayarın beynidir.)
11. The new smartphone has a faster chip than the previous model. (Yeni akıllı telefon, önceki modele göre daha hızlı bir çipe sahip.)
12. The military uses specialized chips for communication and encryption. (Askeri, iletişim ve şifreleme için özel çipler kullanır.)
13. The chip in the smartwatch tracks my fitness activity. (Akıllı saatteki çip, fitness aktivitelerimi takip ediyor.)
14. The company introduced a new chip for virtual reality headsets. (Şirket, sanal gerçeklik başlıkları için yeni bir çip tanıttı.)
15. The microchip implanted in my pet helps locate it if it gets lost. (Evcil hayvanımda yerleştirilen mikroçip, kaybolursa bulunmasına yardımcı oluyor.)
16. The chip in the thermostat controls the temperature in my house. (Termostatın çipi, evimdeki sıcaklığı kontrol ediyor.)
17. The company is testing a chip that can detect cancer cells. (Şirket, kanser hücrelerini tespit edebilen bir çip test ediyor.)
18. The chip on the credit card reader is dirty, and the card won’t work. (Kredi kartı okuyucusundaki çip kirli ve kart çalışmıyor.)
19. The smart refrigerator has a chip that tracks the expiration dates

of the food. (Akıllı buzdolabı, yiyeceklerin son kullanma tarihlerini takip eden bir çipe sahip.)
20. The chip in the ID card allows access to secure areas of the building. (Kimlik kartındaki çip, binanın güvenli alanlarına erişime izin verir.)