Changeable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Changeable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Changeable

Changeable kelimesi Türkçede “değişebilir, değişken” anlamına gelir. Bu kelime sıklıkla birçok alanda kullanılır, özellikle hava durumu gibi doğal olaylarla ilgili olarak sıkça kullanılır. Aynı zamanda kişilik özellikleri veya fikirler değişebilir olduğunda bu kelime de kullanılabilir.

İşte 20 örnek cümle:

  1. The weather is changeable so don’t forget to bring a jacket. (Hava durumu değişken olduğu için ceketini unutma.)
  2. He’s always been changeable and can never make up his mind. (O her zaman değişebilir ve asla karar veremez.)
  3. She’s known for her changeable mood swings. (O, değişken ruh haliyle tanınıyor.)
  4. Changeable weather conditions can make driving difficult. (Değişken hava koşulları sürüşü zorlaştırabilir.)
  5. He has a changeable personality and is hard to predict. (O, değişken bir kişiliğe sahip ve tahmin edilmesi zor.)
  6. The stock market is incredibly changeable and can be hard to predict. (Hisse senedi piyasası inanılmaz derecede değişebilir ve tahmin edilmesi zor olabilir.)
  7. The changeable nature of the fashion industry means that styles come and go quickly. (Moda endüstrisinin değişken doğası, tarzların hızlıca değişmesine neden olur.)
  8. The changeable political landscape makes it hard to know who to support. (Değişken siyasi manzara, kimin destekleneceğini bilmeyi zorlaştırır.)
  9. Her plans are always changeable so it’s hard to make any concrete arrangements. (Onun planları her zaman değişebilir, bu nedenle somut bir düzenleme yapmak zor.)
  10. The changeable color of the chameleon helps it blend in with its surroundings. (Değişken olan bukalemunun rengi, çevresine uyum sağlamasına yardımcı olur.)
  11. The changeable landscape of the desert makes it a popular location for movies. (Çölün değişken manzarası, onu filmler için popüler bir konum haline getirir.)
  12. The changeable nature of the tides means that some beaches are only accessible at certain times of the day. (Gelgitlerin değişken doğası, bazı plajların günün belirli saatlerinde erişilebilir olmasını sağlar.)
  13. His opinion on the matter was changeable, depending on who he was talking to. (Konuyla ilgili fikri, konuştuğu kişiye göre değiş
  1. The changeable nature of technology means that new devices are constantly being released. (Teknolojinin değişken doğası, sürekli olarak yeni cihazların piyasaya sürülmesine neden olur.)
  2. The changeable climate of the region means that farmers have to adapt their crops. (Bölgenin değişken iklimi, çiftçilerin ürünlerini uyarlama gerekliliğini ortaya çıkarır.)
  3. The changeable market demand requires businesses to stay flexible. (Değişken piyasa talebi, işletmelerin esnek kalmalarını gerektirir.)
  4. The changeable schedule made it hard for her to plan anything in advance. (Değişken program, önceden herhangi bir şey planlamasını zorlaştırdı.)
  5. The changeable nature of the disease makes it hard to predict how it will affect people. (Hastalığın değişken doğası, insanları nasıl etkileyeceğini tahmin etmeyi zorlaştırır.)
  6. His changeable mood made it hard for her to know how to approach him. (Onun değişken ruh hali, ona nasıl yaklaşacağını bilmeyi zorlaştırdı.)
  7. The changeable nature of the sea makes it a dangerous place for sailors. (Denizin değişken doğası, denizciler için tehlikeli bir yer yapar.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.