Camp İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Camp
Camp kelimesi Türkçede “kamp” anlamına gelir. Genellikle doğa ile iç içe olmak, açık havada zaman geçirmek, gezi yapmak gibi etkinliklerde kullanılır.
- We’re going to camp in the mountains next weekend. (Gelecek hafta sonu dağlarda kamp yapacağız.)
- They set up camp by the lake. (Gölün yanında kamp kurdular.)
- I love going to summer camp every year. (Her yıl yaz kampına gitmekten hoşlanıyorum.)
- The boy scouts went camping in the woods. (İzciler ormanda kamp yaptılar.)
- We’re going to need a tent for the camping trip. (Kamp gezisi için bir çadıra ihtiyacımız olacak.)
- The campfire was blazing brightly in the darkness. (Kamp ateşi karanlıkta parlak bir şekilde yanıyordu.)
- Camping is a great way to get away from the city and relax. (Kamp yapmak şehirden uzaklaşmak ve dinlenmek için harika bir yoldur.)
- They spent the night in a campground. (Geceyi kamp alanında geçirdiler.)
- Campers must follow the rules to ensure everyone’s safety. (Kamptaki insanların güvenliğini sağlamak için kampçılar kurallara uymalıdır.)
- The wilderness camp was located deep in the forest. (Vahşi doğa kampı ormanın derinliklerinde yer alıyordu.)
- We’re going to go on a camping trip with our friends this summer. (Bu yaz arkadaşlarımızla kamp gezisine çıkacağız.)
- She learned how to start a fire at summer camp. (Yaz kampında nasıl ateş yakacağını öğrendi.)
- The camp counselor led the group on a hike through the mountains. (Kamp danışmanı grubu dağlarda yürüyüşe çıkardı.)
- They brought plenty of food and water for the camping trip. (Kamp gezisi için bol miktarda yiyecek ve su getirdiler.)
- The camping gear was loaded into the car for the trip. (Kamp malzemeleri gezinin için arabaya yüklendi.)
- The family went on a camping vacation for a week. (Aile bir haftalığına kamp tatiline çıktı.)
- Camping can be a lot of fun if you’re prepared. (Kamp yapmak eğer hazırlıklıysanız çok eğlenceli olabilir.)
- They found a beautiful spot to set up camp for the night. (Gece için kamp kurmak için güzel bir yer buldular.)
- The camping trip was cancelled due to bad weather. (Kamp gezisi kötü hava koşulları nedeniyle iptal edildi.)
- She loves to sing campfire songs when they go camping. (Kamp yaparken kamp ateşi şarkıları söylemeyi seviyor.)
- The children roasted marshmallows over the campfire. (Çocuklar kamp ateşinde marshmallow kavurdular.)
- The scout leader taught the group how to pitch a tent. (İzci lideri grubun bir çadır nasıl kurulacağını öğretti.)
- The camping trip was a great way for the team to bond. (Kamp gezisi takımın bir araya gelmesi için harika bir yoldu.)
- They woke up early to watch the sunrise from their campsite. (Kamp yerlerinde güneşin doğuşunu izlemek için erken kalktılar.)
- Camping in the desert can be challenging due to the extreme heat. (Çölde kamp yapmak, aşırı sıcak nedeniyle zorlayıcı olabilir.)
- She brought a sleeping bag for the camping trip. (Kamp gezisi için bir uyku tulumu getirdi.)
- The campground had showers and bathrooms for the campers to use. (Kamp alanı kampların kullanabileceği duşlar ve tuvaletlerle donatılmıştı.)
- The group went on a canoeing trip during their camping adventure. (Grup kamp maceraları sırasında kanoya binme gezisine çıktı.)
- The scouts earned their camping badge after successfully completing the trip. (İzciler geziyi başarıyla tamamladıktan sonra kamp rozetini kazandılar.)
- They brought a portable grill for cooking meals during their camping trip. (Kamp gezileri sırasında yemek yapmak için taşınabilir bir ızgara getirdiler.)
Hemen Yorum Yaz