Calmly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Calmly
Calmly, sakin bir şekilde anlamına gelir. Bu kelime, sakinlik, huzur ve dinginlik hissi vermek için kullanılır.
Örnek cümleler:
- She spoke calmly despite the chaos around her. (Çevresindeki kaosuna rağmen sakin bir şekilde konuştu.)
- The teacher calmly explained the difficult concept to the students. (Öğretmen öğrencilere zor kavramı sakin bir şekilde açıkladı.)
- He faced the criticism calmly and responded with grace. (Eleştirilere sakin bir şekilde karşılaştı ve zarafetle cevapladı.)
- The yoga instructor encouraged the class to breathe calmly and deeply. (Yoga eğitmeni sınıfa sakin ve derin bir şekilde nefes almalarını teşvik etti.)
- The pilot landed the plane calmly despite the turbulence. (Pilot, türbülansa rağmen uçağı sakin bir şekilde indirdi.)
- She handled the stressful situation calmly and effectively. (Stresli durumu sakin bir şekilde ve etkili bir şekilde yönetti.)
- The therapist spoke to her patients calmly and compassionately. (Terapist, hastalarıyla sakin ve merhametli bir şekilde konuştu.)
- The baby slept calmly in her mother’s arms. (Bebek, annesinin kollarında sakin bir şekilde uyudu.)
- He listened to her calmly and attentively. (Ona sakin ve dikkatli bir şekilde kulak verdi.)
- The lake was so calm that it looked like a mirror. (Göl o kadar sakin görünüyordu ki ayna gibi görünüyordu.)
- She meditated calmly for thirty minutes each day. (Her gün otuz dakika sakin bir şekilde meditasyon yaptı.)
- The artist painted the scene calmly and meticulously. (Sanatçı, manzarayı sakin ve titiz bir şekilde resmetti.)
- The dog barked calmly at the intruder. (Köpek, saldırganı sakin bir şekilde havladı.)
- The chef prepared the meal calmly and methodically. (Aşçı, yemeği sakin ve yöntemli bir şekilde hazırladı.)
- The athlete approached the starting line calmly and confidently. (Sporcu, başlangıç çizgisine sakin ve kendinden emin bir şekilde yaklaştı.)
- The audience waited calmly for the show to begin. (İzleyiciler, gösterinin başlaması için sakin bir şekilde beklediler.)
- The sun set calmly over the horizon. (Güneş ufkun üzerinde sakin bir şekilde battı.)
- The children played calmly in the park. (Çocuklar parkta sakin bir şekilde oynadılar.)
- The company’s CEO addressed the shareholders calmly and confidently. (Şirketin CEO’su, hissedarlarına sakin ve kendinden emin bir şekilde hitap etti.)
- She drove calmly in heavy traffic. (Yoğun trafiğe rağmen sakin bir şekilde araba kullandı.)
- The therapist advised her patient to practice calmly responding to triggers. (Terapist, hastasına tetikleyicilere sakin bir şekilde yanıt verme pratiği yapmasını önerdi.)
- The student took the exam calmly despite feeling nervous. (Öğrenci, sinirli hissetmesine rağmen sınavı sakin bir şekilde aldı.)
- The couple discussed their problems calmly and respectfully. (Çift, sorunlarını sakin ve saygılı bir şekilde tartıştı.)
- The hiker enjoyed the calmness of the forest. (Yürüyüşçü, ormanın sakinliğinin tadını çıkardı.)
- She faced her fears calmly and overcame them. (Korkularıyla sakin bir şekilde yüzleşti ve onları yenmeyi başardı.)
- The lawyer presented her case calmly and convincingly. (Avukat, davasını sakin ve ikna edici bir şekilde sundu.)
- The child followed his mother’s instructions calmly and obediently. (Çocuk, annesinin talimatlarına sakin ve itaatkar bir şekilde uydu.)
- The customer service representative handled the angry customer calmly and professionally. (Müşteri hizmetleri temsilcisi, öfkeli müşteriyle sakin ve profesyonel bir şekilde ilgilendi.)
- The diver entered the water calmly and gracefully. (Dalgıç, sakin ve zarif bir şekilde suya girdi.)
- The musician played the piece calmly and with emotion. (Müzisyen, parçayı sakin ve duygulu bir şekilde çaldı.)
Türkçe karşılıklar:
- sakin bir şekilde
- öğrencilere sakin bir şekilde
- eleştirilere sakin bir şekilde
- sınıfa sakin ve derin bir şekilde
- türbülansa rağmen sakin bir şekilde
- stresli durumu sakin ve etkili bir şekilde
- hastalarıyla sakin ve merhametli bir şekilde
- sakin bir şekilde
- ona sakin ve dikkatli bir şekilde
- o kadar sakin görünüyordu ki ayna gibi
- her gün otuz dakika sakin bir şekilde
- sakin ve titiz bir şekilde
- saldırganı sakin bir şekilde
- yemeği sakin ve yöntemli bir şekilde
- başlangıç çizgisine sakin ve kendinden emin bir şekilde
- gösterinin başlaması için sakin bir şekilde
- ufkun üzerinde sakin bir şekilde
- sakin bir şekilde oynadılar
- hissedarlarına sakin ve kendinden emin bir şekilde
- yoğun trafiğe rağmen sakin bir şekilde
- tetikleyicilere sakin bir şekilde yanıt verme pratiği yapma
- sinirli hissetmesine rağmen sınavı sakin bir şekilde
- sorunlarını sakin ve saygılı bir şekilde tartıştı
- ormanın sakinliğinin tadını çıkardı
Hemen Yorum Yaz