Call İn A Favor İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Call İn A Favor İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Favor Nedir?

Favor, bir kişinin diğer bir kişiden bir şey yapmasını veya yardım etmesini istemesidir.

Örnek Cümleler:

  1. Could you do me a favor and pick up some milk on your way home? (Bana bir iyilik yapar mısın ve eve dönerken süt alır mısın?)
  2. I need to call in a favor from my friend to help me move this weekend. (Bu hafta sonu taşınmama yardım etmesi için arkadaşımdan bir iyilik istemem gerekiyor.)
  3. My boss owed me a favor, so I asked him for a day off. (Patronum bana bir iyilik borçlu olduğu için ondan bir gün izin istedim.)
  4. Can I ask a small favor of you? Can you lend me your pen for a minute? (Sana küçük bir iyilik isteyebilir miyim? Kalemini bir dakika ödünç alabilir miyim?)
  5. I hate to ask for a favor, but could you cover my shift tomorrow? (Bir iyilik istemekten nefret ederim, ama yarın vardiyamı seninle değiştirebilir miyim?)
  6. My neighbor did me a huge favor by watching my cat while I was on vacation. (Tatildeyken kedimi izleyerek bana büyük bir iyilik yapan komşum var.)
  7. I’m calling in a favor from my uncle who knows a guy who can fix my car. (Arabamı tamir edebilecek bir adam tanıyan amcamdan bir iyilik istiyorum.)
  8. Can you do me a favor and water my plants while I’m out of town? (Şehir dışında olduğum süre boyunca bitkilerimi sulayabilir misin?)
  9. I owe him a favor, so I agreed to help him move next weekend. (Ona bir iyilik borçluyum, bu yüzden önümüzdeki hafta sonu taşınmasına yardım etmeyi kabul ettim.)
  10. My friend called in a favor from his cousin who works at the airport to get us a discount on our tickets. (Arkadaşım, bize biletlerimizde indirim yapmak için havaalanında çalışan kuzeninden bir iyilik istedi.)
  11. She asked for a favor, so I let her borrow my car for the weekend. (Bir iyilik istedi, bu yüzden hafta sonu arabamı ödünç aldı.)
  12. I’m calling in a favor from my sister to help me move my furniture to my new apartment. (Yeni daireme mobilyalarımı taşımama yardım etmek için kız kardeşimden bir iyilik istiyorum.)
  13. He did me a huge favor by recommending me for the job. (İş için beni önererek bana büyük bir iyilik yaptı.)
  14. I need to call in a favor from my friend who is a lawyer to help me with my legal case. (Hukuk davamla ilgili bana yardım etmek için bir avukat olan arkadaşımdan bir iyilik istemem gerekiyor.)
  15. Can I ask a small favor? Can

you proofread my essay before I submit it? (Küçük bir iyilik isteyebilir miyim? Makalemi göndermeden önce kontrol eder misin?)
16. I’m calling in a favor from my cousin who owns a catering business to cater my wedding. (Düğünüm için yemek hizmeti veren kuzenimden bir iyilik istiyorum.)

  1. Could you do me a favor and keep an eye on my dog while I run some errands? (Birkaç işimi halletmek için dışarıdayken köpeğime göz kulak olabilir misin?)
  2. My neighbor did me a favor by lending me his lawnmower. (Çim biçme makinesini bana ödünç vererek bana bir iyilik yapan komşum var.)
  3. I owe her a favor, so I’m going to help her move next weekend. (Ona bir iyilik borçluyum, bu yüzden önümüzdeki hafta sonu taşınmasına yardım etmeye gidiyorum.)
  4. Can you do me a favor and keep this a secret? (Bana bir iyilik yapar mısın ve bunu bir sır olarak saklarsın?)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.