Cabinet İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cabinet İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cabinet

Cabinet kelimesi Türkçe’de “dolap” anlamına gelir.

  1. I keep my clothes in a cabinet. (Ben giysilerimi dolapta saklarım.)
  2. The cabinet in the kitchen is full of dishes. (Mutfaktaki dolap tabaklarla dolu.)
  3. The documents are stored in a locked cabinet. (Belgeler kilitli bir dolapta saklanır.)
  4. The cabinet maker built a custom cabinet for our living room. (Dolap yapımcısı oturma odamız için özel bir dolap yaptı.)
  5. She opened the cabinet to grab a snack. (Atıştırmalık almak için dolabı açtı.)
  6. The medicine cabinet in the bathroom is stocked with supplies. (Banyodaki ilaç dolabı malzemelerle dolu.)
  7. The antique cabinet is worth a lot of money. (Antika dolap çok para ediyor.)
  8. He hid his valuables in a secret compartment of the cabinet. (Değerli eşyalarını dolabın gizli bölmesine sakladı.)
  9. She organized her craft supplies in a storage cabinet. (Eğlence malzemelerini bir depolama dolabına yerleştirdi.)
  10. The cabinet doors need to be fixed. (Dolap kapıları tamir edilmeli.)
  11. The spices are kept in a cabinet next to the stove. (Baharatlar ocağın yanındaki dolapta saklanır.)
  12. He installed a new cabinet in the laundry room for extra storage. (Ek depolama alanı için çamaşır odasına yeni bir dolap kurdu.)
  13. The cabinet is made of oak wood. (Dolap meşe ağacından yapılmıştır.)
  14. The cleaning supplies are stored in a cabinet under the sink. (Temizlik malzemeleri lavabonun altındaki dolapta saklanır.)
  15. The kitchen remodel included new cabinets and countertops. (Mutfak yenilemesi yeni dolaplar ve tezgahlar içeriyordu.)
  16. She displayed her fine china in a glass-fronted cabinet. (İnce porselenlerini cam önü dolapta sergiledi.)
  17. The cabinet maker used dovetail joints to construct the drawers. (Dolap yapımında çekmece yapmak için kama eklemi kullanıldı.)
  18. The cabinet is painted white to match the rest of the furniture. (Dolap, diğer mobilyalarla uyumlu olması için beyaza boyanmıştır.)
  19. The cabinet is too heavy to move by myself. (Dolap tek başıma taşımak için çok ağırdır.)
  20. The cabinet doors have intricate carvings on them. (Dolap kapakları üzerinde karmaşık oymalar bulunur.)
  1. The dishes rattled inside the cabinet when the earthquake hit. (Deprem olduğunda tabaklar dolap içinde çınladı.)
  2. The cabinetmaker used a router to create a decorative edge on the cabinet doors. (Dolap yapımında, dolap kapılarının kenarına dekoratif bir şekil vermek için bir oyma aleti kullanıldı.)
  3. She found an old photograph hidden in the back of the cabinet. (Dolabın arkasına saklanmış eski bir fotoğraf buldu.)
  4. The cabinetmaker sanded the wood until it was smooth to the touch. (Dolap yapımında, tahta yüzeyi dokunmaya pürüzsüz olana kadar zımparalandı.)
  5. He searched through the cabinet looking for a missing tool. (Kaybolan bir aleti aramak için dolap içinde aradı.)
  6. The cabinet doors are made of glass to show off the collection of china. (Dolap kapıları, porselen koleksiyonunu sergilemek için camdan yapılmıştır.)
  7. The kitchen designer recommended installing pull-out cabinets for easier access. (Mutfak tasarımcısı daha kolay erişim için çekmece dolapları kurmayı önerdi.)
  8. The cabinet is so large that it takes up an entire wall. (Dolap o kadar büyük ki bütün bir duvarı kaplar.)
  9. She bought a new cabinet to store her collection of vintage records. (Vintage kayıt koleksiyonunu saklamak için yeni bir dolap satın aldı.)
  10. The cabinetmaker used mortise and tenon joints for added strength. (Dolap yapımında, ekstra dayanıklılık için ağız ve diş eklemi kullanıldı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.