Cab İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Cab
Cab, bir tür taksi aracıdır.
Örnek cümleler:
- I took a cab to the airport. (Havaalanına taksiyle gittim.)
- We need to find a cab to get to the concert on time. (Konsere zamanında yetişmek için bir taksi bulmalıyız.)
- The cab driver took us on a scenic route. (Taksi şoförü bizi manzaralı bir rotaya götürdü.)
- I always tip the cab driver when I take a taxi. (Taksiye bindiğimde her zaman şoföre bahşiş veririm.)
- The cab pulled up in front of the hotel. (Taksi otelin önüne geldi.)
- Can you call a cab for me, please? (Benim için bir taksi çağırabilir misin lütfen?)
- I shared a cab with a stranger on my way to the train station. (Tren istasyonuna giderken bir yabancıyla taksi paylaştım.)
- The cab company charges extra for rides during peak hours. (Taksi şirketi, yoğun saatlerde yapılan yolculuklar için ekstra ücret alır.)
- I prefer to take a cab rather than drive myself in the city. (Şehirde kendim arabayla gitmek yerine taksiye binmeyi tercih ederim.)
- The cab driver was very talkative and friendly. (Taksi şoförü çok konuşkan ve arkadaş canlısıydı.)
- We were able to hail a cab right away. (Hemen bir taksi çağırabildik.)
- I left my phone in the cab and had to call the company to retrieve it. (Telefonumu takside unuttum ve geri almak için şirketi aramak zorunda kaldım.)
- The cab ride was bumpy and uncomfortable. (Taksi yolculuğu çalkantılı ve rahatsız ediciydi.)
- Cab drivers in this city are known for their reckless driving. (Bu şehirdeki taksi şoförleri, tehlikeli sürüşleriyle bilinirler.)
- We split the cost of the cab ride between the four of us. (Dört kişi arasında taksi yolculuğunun maliyetini paylaştık.)
- I had to flag down a cab on the busy street. (Yoğun bir caddede taksi durdurmak zorunda kaldım.)
- The cab driver offered to take us on a tour of the city. (Taksi şoförü bize şehir turu yapmayı teklif etti.)
- Cab fares have gone up in the past year. (Taksi ücretleri geçen yıl arttı.)
- I always feel safer taking a cab late at night. (Gece geç saatte taksiye binerken her zaman daha güvende hissederim.)
- The cab driver was able to avoid traffic and get us to our destination quickly. (Taksi şoförü trafikten kaçmayı başardı ve bizi hızlı bir şekilde hedefimize ulaştırdı.)
Cab (Devamı)
- I was running late, so I had to take a cab to make it to the meeting on time. (Geç kaldığım için toplantıya zamanında yetişmek için taksiye binmek zorunda kaldım.)
- The cab driver was very helpful and even helped me with my luggage. (Taksi şoförü çok yardımseverdi ve hatta bavulumla bile yardımcı oldu.)
- Cab drivers usually know the quickest routes to get around the city. (Taksi şoförleri genellikle şehirde gezmek için en hızlı rotaları bilirler.)
- I always make sure to confirm the cab fare with the driver before getting in. (Taksiye binmeden önce, ücreti şoförle teyit etmeyi her zaman yaparım.)
- The cab company offers a discount for first-time riders. (Taksi şirketi, ilk defa binenlere indirim sunar.)
- I prefer to pay for my cab rides with a credit card. (Taksi yolculuklarımı kredi kartımla ödemeyi tercih ederim.)
- The cab driver had a GPS system to help navigate the city. (Taksi şoförü, şehirde yolculuk yapmak için bir GPS sistemi kullanıyordu.)
- We had trouble finding a cab during rush hour. (Trafik saatlerinde taksi bulmakta zorlandık.)
- The cab driver asked if we wanted to listen to music during the ride. (Taksi şoförü, yolculuk sırasında müzik dinleyip dinlemediklerimizi sordu.)
- Cab drivers are required to have a valid license and insurance to operate. (Taksi şoförleri işletmek için geçerli bir lisans ve sigorta sahibi olmak zorundadır.)
Hemen Yorum Yaz