By Rote İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

By Rote İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rote Nedir?

Rote, bir şeyi sırf tekrarlayarak öğrenme ve ezberleme durumunu ifade eden bir kelime olarak kullanılır. Bu, konunun anlaşılmadan veya düşünülmeden tekrar edilmesi anlamına gelir.

Örnek cümleler:

1. I learned the multiplication table by rote in primary school. (İlkokulda çarpım tablosunu ezberleyerek öğrendim.)
2. She recited the poem by rote without really understanding it. (Şiiri anlamadan ezberleyerek okudu.)
3. The students memorized the dates for the history exam by rote. (Öğrenciler tarih sınavı için tarihleri ezberleyerek öğrendiler.)
4. He learned the dialogue in the play by rote, but he didn’t really know what it meant. (Oyunun diyalogunu ezberleyerek öğrendi, ama gerçekte ne anlama geldiğini bilmiyordu.)
5. The language teacher advised against learning vocabulary by rote. (Dil öğretmeni kelime öğrenmenin ezberleme yoluyla yapılmamasını önerdi.)
6. She could recite the periodic table by rote, but she didn’t understand the elements. (Periyodik tabloyu ezberleyerek okuyabiliyordu, ama elementleri anlamıyordu.)
7. The students repeated the sentences by rote, but they didn’t understand the grammar. (Öğrenciler cümleleri ezberleyerek tekrarladılar, ama dilbilgisini anlamadılar.)
8. The actor memorized his lines by rote, but he didn’t really embody the character. (Oyuncu, repliklerini ezberleyerek öğrendi, ama gerçekte karakteri canlandıramadı.)
9. She learned the dance steps by rote, but she didn’t feel the rhythm. (Dans adımlarını ezberleyerek öğrendi, ama ritmi hissetmedi.)
10. He learned the martial arts techniques by rote, but he didn’t understand the philosophy behind them. (Savaş sanatı tekniklerini ezberleyerek öğrendi, ama arkasındaki felsefeyi anlamadı.)
11. The student recited the poem by rote, but she stumbled on some of the words. (Öğrenci, şiiri ezberleyerek okudu, ama bazı kelimelerde tökezledi.)
12. He memorized the names of all the presidents by rote, but he didn’t know much about their policies. (O, bütün başkanların adlarını ezberleyerek öğrendi, ama politikaları hakkında pek bir şey bilmiyordu.)
13. The musician learned the chords by rote, but he didn’t understand the theory behind them. (Müzisyen, akorları ezberleyerek öğrendi, ama arkasındaki teoriyi anlamadı.)
14. She learned the script by rote, but she didn’t really connect with the story. (Senaryoyu ezberleyerek öğrendi, ama hikayeye gerçekten bağlanamadı.)
15. He memorized the

lyrics of the song by rote, but he didn’t understand the emotions behind them. (Şarkının sözlerini ezberleyerek öğrendi, ama sözlerin arkasındaki duyguları anlamadı.)
16. The student memorized the equations by rote, but he couldn’t solve the problems in the exam. (Öğrenci, denklemleri ezberleyerek öğrendi, ama sınavdaki soruları çözemeyebilir.)

17. The athlete practiced the moves by rote, but she didn’t develop her own style. (Sporcu, hareketleri ezberleyerek pratik yaptı, ama kendi tarzını geliştirmedi.)
18. The child recited the alphabet by rote, but he didn’t understand the sounds of the letters. (Çocuk, alfabeyi ezberleyerek okudu, ama harflerin seslerini anlamadı.)
19. She learned the names of the constellations by rote, but she didn’t know the stories behind them. (Yıldız kümelerinin adlarını ezberleyerek öğrendi, ama onların hikayelerini bilmiyordu.)
20. He memorized the code by rote, but he didn’t understand the logic behind it. (Kodu ezberleyerek öğrendi, ama arkasındaki mantığı anlamadı.)